Yazar: Cemil UZUN*
I-
GİRİŞ
Kurum tarafından sigortalı veya hak
sahiplerine yardım sağlanması için sigortalı veya hak sahibinin yazlı talepte
bulunması gerekmektedir. Belli sürede talep edilmeyen hak ve yardımlar ya
düşmekte ya da belli kısmı kaybolmaktadır. Bu yazımızda gelir ve aylıklarda
zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri örneklerle birlikte inceleyeceğiz.
II-
ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
Hak düşürücü süre ile zamanaşımı
uygulaması, 5510 sayılı Kanun’un 97. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin
118. maddesinde düzenlenmiş olup, hak düşürücü süre, yasa ile belirlenen süre
içinde kullanılmayan bir hakkın bir daha kullanılmayacak duruma gelmesini,
zamanaşımı ise Yasanın belirlediği koşullarda bir sürenin geçmesi ile bir
hakkın kazanılmasını, kaybedilmesini veya bir yükümlülükten kurtulmayı sağlayan
süreyi ifade etmektedir.
Kanunla hak düşürücü süre ve
zamanaşımı uygulamasında mülga Kanun uygulamalarına göre değişiklikler
yapılmış, bazı hükümler yürürlükten kaldırılmış ve yeni düzenlemeler
getirilmiştir. 506 sayılı Kanun’da zamanaşımı ve hak düşürücü süre mülga 99, Kanun’da
ise 97. maddede düzenlenmiştir.
506 sayılı Kanun’un Kanunla mülga 99. maddesinde; “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıkların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlayacağı, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından kazanılan diğer haklar ile hastalık ve analık sigortalarından doğan hakların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse düşeceği, geçici iş göremezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını beş yıl içinde almayanların, söz konusu ödenek, gelir veya aylıklarının ödenmeyeceği,” Kanun’un 97. maddesinde ise; “Bu Kanun’da aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullük ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı, kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler hakkında, bu hükümlerin uygulanmayacağı, kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer hakların, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşeceği”, hüküm altına alınmıştır.
A- ZAMANAŞIMI UYGULAMASI
1-
Gelir ve Aylık Bağlama İşlemlerinde Zamanaşımı Uygulaması
Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde,
iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların,
hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına
uğramaktadır. Zamanaşımına uğrayan sürenin tespitinde; sigortalı ve hak
sahiplerinin talep tarihlerinden geriye doğru gidilerek 5 yıla kadarki bölümü
ödenmekte ancak, 5 yılı aşan süreye ilişkin gelir ve aylıklar zamanaşımına
uğradığından ödenmemektedir.
İş kazaları ve
meslek hastalıkları sigortası yönünden zamanaşımı uygulamasında, 506 sayılı Kanun’un
mülga 99. maddesinde “hakkı doğuran olay
tarihi”, Kanun’un 97. maddesinde de “hakkın
kazanıldığı tarihten itibaren” 5 yıllık süre için belirleme yapılmış olup,
her iki Kanuna göre yapılacak zamanaşımı tespitlerinde sürekli iş göremezlik
gelirinin başlangıç tarihi esas alınmaktadır.