Yaklaşım Logo

Geçici İş İlişkisi İle Özel İstihdam Bürolarından Hizmet Alan İşverenler Tarafından Çalıştırılan İşçiler, Uygunsuzluk Halinde Çalıştıran İşverenin Sigortalısı Olur

MevzuautTR Reklam

Yazar: Mustafa İTİŞKEN*

E-Yaklaşım / Şubat 2024 / Sayı: 374

I- GİRİŞ

Bilindiği gibi, hangi hallerde, özel istihdam büroları aracılığıyla ya da holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde görevlendirme yapılarak geçici iş ilişkisinin kurulabileceği, uygulamada karşılaşılabilecek hususlar karşısında yapılacak işlemlerin nelerden oluştuğu 4857 sayılı Kanun’un([1]) 7. maddesinde belirtilmekte olup, özel istihdam bürolarının kurulması, geçici iş ilişkisi kurma yetkisinin verilmesi, denetimi, iznin iptali veya yenilenmemesi vb. gibi hususlar da 4904 sayılı Kanun’un([2]) 17 ve 18. maddelerinde belirtilmektedir.

Bu maddelerde belirtilen hususların uygulanması sırasında ortaya çıkan sonuçların önemli bir kısmı, sosyal güvenlik uygulamalarını da doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendirmekte olup, 5510 sayılı Kanunda([3]) ve ilgili yönetmeliğinde de bu yönde düzenlemeler yapılmış bulunmaktadır.

Geçici iş ilişkisi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerin, ilgili konular hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları, onların zaman zaman istenmeyen sıkıntılarla karşılaşmamalarını sağlayacağından, konunun ilgili kanunlarla ilişkilerine de değinerek açıklanmasında taraflar için yarar bulunduğu değerlendirilmektedir.

II- GEREKLİ AÇIKLAMALAR VE TEMEL MEVZUAT HÜKÜMLERİ

A- 4857 SAYILI KANUNLA İLGİLİ HUSUSLAR

4857 sayılı İş Kanunu’nun, 6715 sayılı Kanun’un([4]) 1. maddesi ile değişik 7. maddesi uyarınca; özel istihdam bürosu aracılığı ile ya da Holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde görevlendirme yapmak suretiyle geçici iş ilişkisi kurmak mümkün bulunmaktadır.

Özel istihdam bürosu aracılığı ile geçici iş ilişkisi; Türkiye İş Kurumu’nca izin verilen özel istihdam bürosunun bir işverenle geçici işçi sağlama sözleşmesi yapılmasından sonra, bir işçisini geçici olarak bu işverene devri ile kurulabilmektedir.

Geçici işçi sağlama sözleşmesi,

4857 sayılı İş Kanunu’nun “Kısmî Süreli Ve Tam Süreli İş Sözleşmesi” başlıklı 13. maddesinin (ebeveynlerden birinin aynı Kanun’un 74. maddesinde belirtilen izinlerin bitiminden sonra ilköğretimin başladığı tarihi takip eden aybaşına kadar kısmi çalışma izni talebinde bulunması ile ilgili) beşinci fıkrası ile analık halinde çalışma ve süt izninin kullanılmasına ilişkin 74. maddesinde belirtilen şartların devamı ve iş sözleşmesinin askıda olduğu haller ile askerlik hizmetinin söz konusu olması hallerinde, bu durumların devamı süresince; işin mevsimlik tarım işlerinden veya ev hizmetleri niteliğinde olması halinde ise süre sınırı olmadan;

İşyerinin günlük işlerinden olmayan, aralıklı olarak yapılan işler, iş sağlığı ve güvenliği bakımından acil olan veya üretimi önemli ölçüde etkileyen sebeplerin sözkonusu olduğu durumlar ile işletmenin ortalama mal ve hizmet üretiminin öngörülemeyen bir şekilde artmasına ilişkin durumlar ve dönemsellik arz eden diğer durumlarda en fazla 4 ay süre ile kurulabilmektedir.

Geçici işçi sağlama sözleşmelerinin, mevsimlik işler dışındaki dönemsellik işler saklı kalmak üzere toplamda sekiz ayı geçmemek üzere iki defa yenilenmesi mümkün bulunmakta olup, geçici işçi çalıştıran işverenlerin aynı iş için, belirtilen sürelerin bitimi üzerinden altı ay geçmeden yeniden işçi çalıştırması da mümkün bulunmamaktadır.

İş Kanunu’nun 29. maddesi kapsamında toplu işçi çıkartılan işyerlerinde sekiz ay süresince; aynı Kanun’un 2. maddesi uyarınca, yeraltında maden çıkartma işyerlerinde ise geçici iş ilişkisi kurulmasına da imkân bulunmamaktadır. Ayrıca 6356 sayılı Kanun’un([5]) 65. maddesi saklı olmak üzere, grev ve lokavt uygulanması sırasında da geçici işçi çalıştırılamamaktadır.

4857 sayılı Kanun’un 7. maddesinin onbirinci fıkrasında, geçici iş ilişkisi ile çalıştırılan işçinin işvereninin, özel istihdam bürosu olduğu vurgulanmaktadır.

Anılan Kanun’un konuyla ilgili diğer maddelerinde,

Geçici işçi çalıştıran işverenin bazı hallerde işçinin ücretlerinin ödenip ödenmediğinin kontrol edilmesi, ödenmediğinin tespiti halinde bu ücretlerin özel istihdam bürosuna yapılacak ödemeden kesilerek işçiye ödenmesi, özel istihdam bürosunun yapılan ücret ödemelerine ilişkin belgeleri her ay geçici işçiyi çalıştıran işverene ibraz etmesi,

Geçici iş ilişkisinin sona ermesine rağmen işyerinin işçi ile çalışmaya devam etmek istemesi halinde belirsiz iş sözleşmesinin kurulmuş olacağı, bu durumda özel istihdam bürosunun işçinin geçici iş ilişkisinden kaynaklanan ücretinden, işçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primlerinden de sorumlu olacağı,

İşyerinin devri halinde de öngörülen şartların yerine getirilmesi kaydıyla altı ay süresince geçici iş ilişkisi kurulabileceği, bunun iki defa tekrar edilebileceği, bu durumlarda da işçisini geçici olarak devreden işverenin, işçinin kendisinde çalıştığı süredeki ücretinin ödenmesinden, işçiyi gözetmesinden ve sosyal sigorta primlerinden işveren ile birlikte sorumlu tutulacağı,

vb. gibi hususlara değinilmektedir.

Diğer taraftan, İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrası; asıl işveren-alt işveren ilişkisi ile ilgili olarak

Diğer Yazılar
Görüntülenme Sayısı