Yazar: Salih ÇALAL*
E-Yaklaşım / Haziran 2024 / Sayı: 378
I- GİRİŞ
Devremülk, belirli tarihlerde bir binaya veya bağımsız bölüme sahip olmanızı sağlayan gayrimenkul tipi olarak tanımlanır. Ortak mülkiyet imkânı veren devremülk sistemi, genellikle termal tatil köyleri ya da yazlık bölgelerde tercih edilir. Konaklama vergisi ise Türkiye’deki konaklama hizmetleri sunan işletmelerin uyguladığı bir vergi türüdür. Bu vergi, otellerden karavan alanlarına kadar geniş bir yelpazede hizmet veren tesislerde uygulanır ve konaklama bedelinin % 2’si olarak hesaplanır.
Devremülk işletmeciliği faaliyeti ile iştigal eden firmaların devremülk sahiplerinden, yıllık giderlerin karşılanması için aidat, dairelerinde kaldıkları süre kadar elektrik ve su giderlerine katılım payı ve sosyal tesislere giriş ücreti alınması durumlarında, bu giderlere katılım paylarının konaklama vergisine tabi olup olmadığı yazımız içerisinde açıklanacaktır.
II- DEVREMÜLK SİSTEMİ
Devremülk hakkı, Kat Mülkiyeti Kanunu madde 57’de; “Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak hakkı olarak kurulabilir. Bu hakka devremülk hakkı denir” şeklinde ifade edilmiştir.
Devremülk hakkı, Medeni Kanun’da düzenlenen irtifak haklarından farklı nitelikler taşımakta olduğundan kendine özgü bir irtifak hakkıdır. Yasada bir irtifak hakkı olarak nitelendirilen devremülk hakkı, ortak mülkiyet payına bağlı (md.57/1), bu paya bağlı olarak devredilebilen ve mirasçılara geçebilen (md.58/4), hak sahibine devre mülke konu taşınmazdan yılın belli dönemlerinde yararlanma hakkı veren (md.57/1), tersi kararlaştırılmadıkça kullanılması başkalarına bırakılabilen (md.59) bir irtifak hakkıdır.
Devre mülk sözleşmeleri, hukukçular arasında bile insanların tatil gereksinimini karşılayan yöntemlerden biri olan devre tatil sözleşmeleri ile karıştırılmaktadır. Devre tatil sözleşmeleri 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 50. maddesinde düzenlenmektedir. “Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya birden fazla sayıda gecelik konaklama imkanı veren sözleşmelerdir” şeklinde tanımlanmaktadır. Tanımlar da dikkate alındığında; Ayni hak sağlayan sistemler hukukumuzda devre mülk sözleşmeleri olarak karşımıza çıkarken, şahsi hak sağlayan sistemler ise devre tatil sözleşmeleri olarak karşımıza çıkar. Ayni hakkın söz konusu olduğu devre mülk sözleşmelerinde kişiye eşya üzerinde doğrudan bir hakimiyet sağlanır ve devre mülk sahibi hakkını herkese karşı ileri sürebilir. Şahsi hakkın söz konusu olduğu devre tatil sözleşmelerinde ise hak sahibi ancak hakkını sözleşmenin karşı tarafına ileri sürebilir. Kişilerin hak kaybı yaşanmaması için bu sözleşmelerin birbirine karıştırılmaması önem arz etmektedir.