Yazar: Mustafa İTİŞKEN*
E-Yaklaşım / Haziran 2024 / Sayı: 378
I- GİRİŞ
Çalışanların sorunu bir türlü bitmiyor veya biri bitmeden diğeri başlıyor. Emeklilikte yaşa takılanların (EYT) sorunu, kafası gözü yarılarak, bin bir türlü hasarla; büyük bir mağdur kitlenin az sayılabilecek bir kısmının sorununu çözmek, sorun çözmekse eğer, sözümona çözüldü çözülmesine de şimdi de, “çıraklığa ve stajyerliğe başlangıç tarihi, sigortalılık başlangıç tarihi olmalı mı? olmamalı mı?” tartışması ciddi şekilde kamuoyunu meşgul etmeye devam ediyor.
Zaman zaman, iyi niyetli olunarak da olsa “Su akar yolunu bulur”, “Kervan yolda düzülür”, “Uygulamayı bir görelim de, sorunları sonra tespit eder ve çözeriz” mantığı ile uygulamaya konulan bazı Kanunların hazırlanması aşamasında; bu uygulamanın bir müddet sonra çözülmesi çok daha zor, belki de imkansız yeni, bazı mağduriyetler yaratarak yeniden gündeme gelebileceğini ifade ederek karşı görüş koyanlara veya farklı yaklaşımlar göstermek isteyenlere “işi zorlaştıranlar” gözü ile bakılarak müdahale etme fırsatı verilmemesinin ve “biz bütün ayrıntıları düşündük, en iyi biz biliriz” yaklaşımının bir sonucu olsa gerek, EYT’liler de olduğu gibi telafisi hemen hemen imkansız mağdur kitleler yaratılmaktadır.
Oysa ki sorunun önemli bir kısmının çözümü, yönetenlerin ve talep edicilerin samimi olmaları ve yüzeysellikten kurtulmaları ile mümkün bulunmaktadır.
Konu neden önem ifade ediyor? 08.09.1999 tarihinden önce prim ödeme gün sayısına ve sigortalılık süresine bağlı bir emeklilik sistemi varken, bu tarih sonrasında emeklilikle ilgili şartların yıllar, yıllar (17-23) sonrasında ve yaşa bağlı olarak zor gerçekleşebilir şekle dönüştürülmesi sonucunda doğal tepkiler oluşuyor. Bu tepkinin özünde yatan ve istenen; yeni sistem hem yaşa bağlılık oluşturduğundan ve hem de prim ödeme gün sayısını yükselttiğinden, staja veya çıraklığa başlarken kendilerinin sigortalı olarak tanımlandıklarından bahisle, taraflarına resmi mühürlü, imzalı ve tasdikli sigortalılık belgesi verildiğinden dolayı staja veya çıraklığa başlanılan tarihin sigortalılık başlangıç tarihi sayılması halinde emeklilik yaşlarının mevcut duruma göre biraz daha öne çekilebilmesini ve arkasından da (elbette) staj ve çıraklıkta geçen sürelerin borçlanılarak bu defa ilgili Kanunda öngörülen prim ödeme gün sayısının biraz daha yükseltilmesini, netice itibarıyla halen yürürlükte bulunan yasada öngörülen süreden önce emeklilik haklarını elde etmektir.