Yazarlar: Feyzullah DURGUT*
Kadri SEYFİ**
I- GİRİŞ
Gelir Vergisinde tam ve dar
mükellefiyet olmak üzere, iki farklı vergileme esası belirlenmiştir. Ülkemiz
vatandaşı olan, ancak uzun yıllardır başka ülkelerde yaşanan kişilerin bu
esaslardan hangisine göre vergilendirileceği 210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel
Tebliği’nde açıklanmıştır. Tebliğ’de yapılan açılamalara göre, yurt dışında
oturma veya çalışma izni bulunan vatandaşlarımız Türkiye’de elde ettikleri
gelirleri nedeniyle dar mükellefiyet esasında vergilendirilecektir. Vergi
hukukumuzda, menkul sermaye iratlarının vergilendirilmesinde, tevkifat usulü
benimsenmiş, dar mükellefler için tevkif yoluyla ödenen vergi nihai vergi
olarak belirlenmiş, bu kazançlar beyan dışı bırakılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı dar mükellef gerçek kişiler elde ettikleri ve vergisi tevkif
suretiyle alınmamış menkul sermaye iratları için yıllık beyanname verilmesini
gerektirmeyen durumlarda, bu kazançlarını münferit beyanname ile beyan
edeceklerdir. Bu durumda, kazanç üzerinden vergi hesaplanırken mukimi oldukları
devletler ile imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarındaki
hükümlerin dikkate alınması gerekmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’na göre; gelir
vergisi mükellefleri gerçek kişiler olup, tam ve dar mükellef olarak ikiye
ayrılmıştır. Tam mükellef gerçek kişiler, Türkiye içinde ve dışında elde
ettikleri gelirlerin tamamı üzerinden, dar mükellef gerçek kişiler ise, sadece
Türkiye’de elde ettikleri gelir üzerinden vergilendirilmektedir. Tam mükellefiyet esasında vergilendirilecek
kişiler Kanun’un 3. maddesinde ikametgâh ve tabiiyet esası dikkate alınarak
belirlenmiştir. Dar mükellefiyet esasına göre vergilendirilecek kişiler ise
Kanun’un 6. maddesinde açıklanmıştır. 210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde,
yurt dışında oturma veya çalışma izni bulunan vatandaşlarımızın Türkiye’de elde
ettikleri gelirleri nedeniyle tam mükellefiyet esasında mı yoksa dar
mükellefiyet esasında mı vergilendirileceklerine ilişkin açıklamalara yer
verilmiştir. Ayrıca yurt dışında yaşayan vatandaşların bulundukları (mukimi
oldukları) ülkeler ile yapılan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları
kapsamında nasıl vergilendirileceklerine ilişkin değerlendirmelere aynı Tebliğ’de
yer verilmiştir. Ülkemizin taraf olduğu
çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının 11. maddesinde faiz gelirlerinin
vergilendirilmesine ilişkin esaslar düzenlenmiştir. Çifte vergilendirmeyi
önleme anlaşmaları çerçevesinde dar mükellefiyete tabi Türk vatandaşlarının
faiz gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin yasal mevzuat ve değerlendirmeler
ile, Bulgaristan Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik
Krallığı (İngiltere) ile imzalanan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları
kapsamındaki örnek vergi hesaplamalarına makalenin ileriki bölümlerinde yer
verilmiştir.
II- YURT DIŞINDA OTURMA VE ÇALIŞMA
İZNİ BULUNAN TÜRK VATANDAŞLARININ VERGİLENDİRME ESASLARI
Yurt dışında oturma veya çalışma izni
bulunan vatandaşlarımızın Türkiye’de elde ettikleri gelirleri nedeniyle tam
mükellefiyet esasında mı yoksa dar mükellefiyet esasında mı
vergilendirileceklerine ilişkin olarak,
210 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde[1]
açıklamalar yapılmıştır.
Yurt dışında oturma veya çalışma izni
bulunan vatandaşlarımızın kişisel ve ekonomik ilişkileri Türkiye’den ziyade
bulundukları ülkelerde yoğunlaşmıştır. Öyleki bunların
önemli bir kısmı bulundukları ülkenin vatandaşlığına geçmiştir. Bu durumda,
gelir vergisi uygulaması açısından, yurt dışında oturma veya çalışma izni
bulunan vatandaşlarımızın ikametgâhlarının bulundukları ülkede olduğunu kabul
etmek gerekmektedir.
Öte yandan, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerin çok büyük bir kısmıyla yapılan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları yürürlüktedir.