Başkasına Ait Hesap/Kartlar Yolu İle Tahsilat Yapan Mükelleflere Yeni Müeyyideler ve Analizi

 

Yazar: Mustafa ÇOLAK*

 

E-Yaklaşım / Eylül 2024 / Sayı: 381

 

 

I- GİRİŞ

 

Mevcut vergi sisteminde var olan hüküm ve uygulamalar, dar tanımlı % 65 oranında dolaylı vergiler, % 35 oranında doğrudan vergilerden müteşekkil([1]), adil olmayan ve ödeme gücünü esas almayan, toplumsal kesimlerin de genelde üzerinde hemfikir kaldığı çarpık bir yapıyı büyütmekte ve desteklemektedir.

 

Fiyata yapı şık ve gizli bir vergi kalemi olarak, maliyet ve fiyat artışlarını tetikleyen harcama/tü ketim vergilerindeki yükseliş, enflasyonla mücadeleye de doğrudan olumsuz olarak yansımaktadır. Bundan en fazla etkilenenlerin başında, sabit gelirli, kazanç ve gelirlerini enflasyonist ortamda doğrudan artırma kabiliyetinden yoksun ücretli kesimler gelmektedir([2]).

 

Yeni vergi paketinin gerekçesinde de açıklandığı üzere, vergilemede kayıt dışılıkla mücadele, vergi adaletinin güçlendirilmesi ve dolaysız vergilerin payının artırılması, bazı istisnaların kaldırılması, bazı istisnaların da uygulanma şeklinin değiştirilmesi ve cezaların ve tahsilat etkinliğinin artırılması hedeflerine hizmet etmek üzere vergi kanunlarında düzenlemeler yapılmıştır.

 

Yapılan düzlenmelerden bir kısmını da, başkasına ait banka ve diğer hesapları kullanarak mal ve hizmet bedellerinin tahsil edilmesi, tahsilat ve ödemelerin banka ve finans kurumları dışında yapılması ve tüketicilerin belge kullanımlarının yerleştirilmesine yönelik getirilen müeyyideler oluşturmaktadır.

 

İzleyen kısımda eski ve yeni düzenlemelerle beraber konu genel hatları ile ele alınacaktır.

 

II- MEVCUT DÜZENLEMELER

 

Mükelleflerin ticari tahsilat ve ödemelerinin 7.000 TL’yi aşması halinde bunların finansal kurumlar aracılığı ile yapılması zorunlu kılınmıştır. Bu zorunluluk aynı gün içinde toplam miktarı 7.000 TL’yi aşan veya farklı tarihlerdeki kısım kısım gerçekleşen ödemelerle 7.000 TL’yi aşan ödemelerde de geçerlidir.

 

İşlemin taraflarından müşteri/nihai tüketici veya mükellef olmayan vergiden muaf esnaf açısından tevsik zorunluluğu bulunmamakta, dolayısı ile cezai bir müeyyide uygulanmaması da mümkün olmamaktadır.

 

Tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflerden her birine, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın % 5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.

 

Öte yandan başkasına ait manyetik kartlar üzerinden ticari iş ve işlemlerini gizlemek veya kayıtdışı faaliyetini sürdürmeye yönelik yapılan mal ve hizmet teslimlerine yönelik, yapılan tespitlere göre belge düzenlememe ve kullanmama durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Hesabını veya manyetik kartlarını kullandıranın vergiye tabi iş ve işleminin tespit edilmemesi halinde mevcut haliyle bir cezai işlem vergi kanunlarına göre yapılamamaktadır.

 

Ancak bu kullandırmaya bağlı alınacak komisyon veya başka bir gelirin ticari kazanç olarak vergilendirilmesinde ve dolayısı ile tevsik edilmesine bağlı işlemler ise ayrıca değerlendirilmelidir. Konunun kara para aklama veya kanunen suç sayılan işlemlerde kullanılması durumu, vergisel analizi dışında başka bir yönünü oluşturmaktadır.

 

Öte yandan, mükellefler dışından kalan nihai tüketicilerin fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi ve giriş ve yolcu taşıma biletlerini almadıklarının tespit edilmesi halinde bunlara her bir belge için cezanın beşte biri kadar (2024 yılı için 680 TL) özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.

 
Görüntülenme Sayısı