Yazar: Burcu ŞENSOY*
I-
GİRİŞ
Avansın gelecek
aylardaki ücretten taksit taksit mahsup edilerek geri ödenmesi halinde konunun
vergi ve SGK mevzuatı açısından değerlendirmesini bu makalemizde detaylı olarak
incelemeye çalışacağız.
İş Kanunu’nun 32. maddesinde ücret, “Genel
anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler
tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.” şeklinde
tanımlanmıştır. Ücretin ödenme zamanı ile ilgili de “Ücret en geç ayda bir ödenir. İş
sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar
indirilebilir.” hükmü bulunmaktadır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun
406. maddesinde ise “Aksine âdet olmadıkça, işçiye ücreti her ayın sonunda ödenir. Ancak,
hizmet sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesiyle daha kısa ödeme süreleri
belirlenebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu hükümlerden
anlaşılacağı üzere işçilerin ücretlerini peşin değil, çalıştıktan sonra
almaları esastır.
4857 sayılı İş Kanunu’nda çalışana
avans verilmesi yönündeki tek düzenleme, 57. maddede yer alan “İşveren,
yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin
ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans
olarak vermek zorundadır.” hükmüdür. Bu hüküm gereğince işveren, izne
ayrılan işçiye izin süresine ait ücreti peşin vermekten veya avans ödemekten
kaçınamaz.
Yıllık ücretli izinde verilecek avans
dışında çalışanlara avans verilmesi ile ilgili Borçlar Kanunu’nda düzenleme bulunmaktadır.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 406. maddesi “İşveren, işçiye zorunlu
ihtiyacının ortaya çıkması hâlinde ve hakkaniyet gereği ödeyebilecek durumda
ise, hizmetiyle orantılı olarak avans vermekle yükümlüdür.” hükmü
bulunmaktadır.
Borçlar Kanunu düzenlemesinde avans verme yükümlülüğü bazı şartlara bağlanlanmıştır:
1- İşçinin zorunlu bir ihtiyacının olması
2- İşverenin istenen avansı ödeyebilecek
durumda olması
3- Avansın hizmetle orantılı olması
Bu şartların
bulunmadığı durumda işverenin avans verme yükümlülüğü olmayacaktır. Ancak
işveren dilerse işçisi talep ettiğinde, çok zaruri bir ihtiyacı olmadan da
avans verebilir.
Verilen avansların
kural olarak ilk ücret ödemesinde mahsup edilmesi ve bu mahsubun ücret bordrosunda/
hesap pusulasında gösterilmesi gerekir. Nitekim İş Kanunu’nun 37. maddesi “İşveren
işyerinde veya bankaya yaptığı ödemelerde işçiye ücret hesabını gösterir imzalı
veya işyerinin özel işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır. Bu pusulada
ödemenin günü ve ilişkin olduğu dönem ile fazla çalışma, hafta tatili, bayram
ve genel tatil ücretleri gibi asıl ücrete yapılan her çeşit eklemeler tutarının
ve vergi, sigorta primi, avans mahsubu, nafaka ve icra gibi her çeşit
kesintilerin ayrı ayrı gösterilmesi gerekir.” hükmünü taşımaktadır.
II- AVANS ÖDEMELERİNİN SİGORTA PRİMLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
5510 sayılı Kanunu’nun 80. maddesi 1.
fıkrasının “a” bendinde,
a) Prime esas kazançların hesabında;
1) Hak edilen ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki
her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından
sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine
ödenen tutarların,