Arabuluculuk Kararıyla Hizmet Tespiti Yapılabilir mi?

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Ertuğrul GEZEN*

Yaklaşım / Ocak 2022 / Sayı: 349

I- GİRİŞ

Günümüz Yargı sistemlerinde, hem Yargı erkinin yükünü hafifletmek hem de buna bağlı olarak adaletin hızlı tesisini sağlamak için alternatif çözümler geliştirilmiştir. Arabuluculuk sistemi de bu çözüm yollarından biridir. Bununla birlikte, söz konusu alternatif çözüm yolları bazı durumlarda tartışma konusu olabilmektedir. Örneğin, hizmet tespiti davalarında arabuluculuk yoluna gidilmesi mümkün müdür? Makalemizde bu sorunun cevabını vermeye çalışacağız.

II- ARABULUCUĞUN MEVZUATTAKİ YERİ

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlıklı 3. maddesinin birinci bendinde; “Kanun’a, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” denilmektedir. Kanun hükmünden anlaşılacağı üzere işçi-işveren anlaşmazlıklarında arabuluculuk yoluna gitmeden dava açma imkânı bulunmamaktadır.

Arabulucu, uzmanlı eğitimi almış ve ilgili makamlarca yetkilendirilmiş, tarafsız ve bağımsız bir kişidir. İşçi-işveren tarafları arasında var olan uyuşmazlık konularını anlama, tarafların menfaatlerini tanımlayıp muhtemel çözüm önerileri geliştirme ve nihayet iki tarafında razı geleceği bir anlaşmayı ortaya koyma arabulucunun görev ve sorumluluğundadır. 

Arabuluculuk faaliyeti sonucunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenmekte ve anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanmaktadır. Belge taraflar veya vekillerince imzalanmazsa, sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından imzalanır. 7036 sayılı Kanun ile taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılacağı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı hükmü getirilmiştir.

İfade edildiği üzere 7036 sayılı Kanunla İş Mahkemeleri Kanunu’na göre arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Hangi davalar için arabulucuya başvurulacağı Kanun metninde genel olarak ifade edilmekle birlikte, başlıklarla da olsa, bu konuyu biraz açmakta fayda bulunmaktadır. Buna göre; Kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai,  yıllık izin, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, işe iade davaları gibi tüm anlaşmazlıklarda artık arabuluculuğa başvurulmadan dava açılamayacaktır.

III- ARABULUCULUK KARARIYLA HİZMET TESPİTİ YAPILABİLİR Mİ?

Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşıp anlaşamadıkları hususunu bir tutanak ile belgelendirilmektedir. Kanun’daki ifadesiyle; arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması yahut yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılması veya varılamaması hâllerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhâl arabuluculuk bürosuna bildirmektedir. Arabuluculuk tutanağında yer alan boşta geçen süreye ait ücretle ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılacak bildirimlerin belirsizliği tartışma konusu olmaktadır. Zira, 7036 sayılı Kanun’da arabuluculukla ilgili hükümler ayrıntılı olarak düzenlenmesine rağmen, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) uygulamaları açısından boşluklar bulunmaktadır. Örneğin, arabuluculuk kararlarına istinaden hizmet tespiti yapılması mümkün müdür?

Arabuluculuk kararlarına istinaden geçmişe yönelik hizmet tespit işlemi yapılmasının kayıt dışı sigortalılığın tespitinde katkı sunabileceği düşünülebilir. Ancak, bu kararların, hiçbir araştırma yapmadan dikkate alınması yani mahkeme ilamı gibi değerlendirilmesi sahte sigortalılık noktasında suiistimalleri de beraberinde getirebilecektir.

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nu…

Görüntülenme Sayısı