E-Yaklaşım / Mayıs 2024 / Sayı: 377
I- GİRİŞ
Anonim şirketler yönetim kurulu tarafından temsil ve idare edilen tüzel kişiliği haiz sermaye şirketleridir. Bu bağlamda anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur. Şirket yönetim kurulu pay sahibi olan veya olmayan kimselerden teşekkül edebilir. Edinilen görevin ifası bakımından yönetim kurulu üyesinin şirkette pay sahibi olup olmamasının önemi bulunmamakla birlikte bu durum yönetim kurulu üyesinin şirketten borçlanmasına ilişkin haklarını belirlemede önem taşır.
II- ANONİM ŞİRKET YÖNETİM KURULU
A- ATAMA VE GÖREV
Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur (TTK Md.359/1). Esas sözleşme ile atanan yönetim kurulu kuruluş esnasında belirlenen kuruldur. Zira, şirketin temsiline ilişkin hükümler esas sözleşmede yer alması zorunlu unsurlar arasındadır (TTK Md.339/1-3). Yönetim kurulunun genel kurul tarafından seçilmesi de diğer bir atanma yolu olup; genel kurulun söz konusu görev ve yetkisini devir ve terk etmesi yahut bu yetkinin başka bir organ tarafından kullanılması mümkün değildir (TTK Md.359/1, 408/2-b). Anonim şirket yönetim kuruluna seçilebilmek için şirkette pay sahibi olunması zorunlu değildir (TTK Md.395/2).
B- SAYISI VE GÖREV SÜRESİ
Yönetim kurulu asgari bir gerçek veya tüzel kişiden oluşur (TTK Md.359/1). Azami üye sayısı ile ilgili olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda bir sınırlama bulunmamakla birlikte, yönetim kurulu üyelerinin sayısının esas sözleşmede yer alması ve yönetim kurulunun da esas sözleşme yahut genel kurul kararıyla belirlenmesi gerektiği dikkate alındığında yönetim kurulu üyelerinin şirket takdirine bırakıldığı anlaşılmaktadır (TTK Md.339/2-g, 408). Yönetim kurulunun görev süresi azami üç yıl olup, esas sözleşmeyle atanmış olsalar dahi genel kurul kararıyla yöneticilerin her zaman görevden alınması mümkündür (TTK Md.362/1, 364/1).
III- YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN ŞİRKETE BORÇLANMASI
A- PAY SAHİBİ OLAN YÖNETİM KURULU ÜYESİNİN BORÇLANMASI
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin şirkete borçlanmasını pay sahibi olup olmamalarına göre düzenlemiştir. Esasen buradaki farklılık yönetim kurulu üyeliği görevinden ziyade ortak olan üyenin ortakların borçlanmalarına ilişkin hükümlerden faydalanması ile ilgilidir. Dolayısıyla, pay sahibi olan yöneticinin şirkete borçlanmalarına ilişkin hükümler için ortakların şirkete borçlanmalarına yönelik düzenlemelere bakmak gerekmektedir.
Buna göre, anonim şirket pay sahipleri, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte kârı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamaz (TTK Md.358/1). Borçlanma yapılabilmesi için pay sahibinin sahip olduğu şirket payının önemi yoktur. İntifa hakkı sahiplerinin yasak kapsamına girip girmediği konusunda ise bir görüş birliği bulunmamaktadır([1]).
Düzenleme nakdi veya ayni tüm borçlanmaları kapsadığından ortağın şirketten nakit para almasının yanında örneğin, şirket ortağının kişisel ihtiyacı için bir malın bedeli şirket kasasından ödenmek suretiyle satın alınması, şirkete ait bir malın ortağa vadeli biçimde satılması ya da ödünç verilmesi tarzındaki aynî borçlanmalar da şirkete borçlanma sayılmalıdır([2]).
B- PAY SAHİBİ OLMAYAN YÖNETİCİLERİN DURUMU
Anonim şirkette pay sahibi olan yönetim kurulu üyesi belirli şartların sağlanması halinde şirketten borçlanabilecek iken pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyelerinin şirketten borçlanmaları yasaklanmıştır. Buna göre, pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri şirkete nakit borçlanamayacağı gibi, bu kişiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremez, sorumluluk yüklenemez, bunların borçlarını devralamaz (TTK Md.395/2). Düzenlemede yönetim kurulu üyesinin şirkete ayni borçlanması ile ilgili bir yasaklama ise bulunmamaktadır. Yasağın, ticari işlem yasağında olduğu gibi genel kurulca kaldırılması mümkün değildir (TTK Md.395/1). Böyle bir genel kurul kararı hüküm de ifade etmez (TBK Md.27/1, TTK Md. 395/2). Sermayenin korunması ilkesinin gereği olarak getirilen bu düzenleme ile uygulamada sıkça rastlanılan kötüye kullanmaların önüne geçmeyi amaçlamıştır([3]).
Anonim şirketlerde pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyelerine getirilen borçlanma yasağı bu yöneticilerin pay sahibi olmayan alt ve üst soyundan biri ya da eşi yahut üçüncü derece dâhil üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları içinde geçerlidir (TTK Md. 395/2). Ancak, pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyesinin şirkette pay sahibi olan yasada belirtilen derecedeki hısımları, pay sahibi olmaları nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 358. maddesi kapsamında şirkete borçlanabileceklerdir. Bu nedenle, hükümde yer verilen, “pay sahibi olmayan” ifadesinin hem yönetim kurulu üyelerini hem de yönetim kurulu üyelerinin yakınlarını tanımladığı, pay sahibi olan yönetim kurulu üyesinin yakınlarının Türk Ticaret Kanunu’nun 395. maddesi kapsamında bulunmadığı kabul edilmelidir([4]).
C- CEZAİ YAPTIRIM