Yazar: Salih ÇALAL*
E-Yaklaşım / Mayıs 2022 / Sayı: 353
I- GİRİŞ
Bilindiği üzere her tacir, ticari işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır. Bu zorunluluk ticaret unvanının seçimi ve kullanımında gerçek kişiler ve ticaret şirketleri açısından birtakım kuralların bilinmesini gerekli kılar. Nitekim anonim şirketler açısından ticaret unvanında “anonim şirket” ifadesinin bulunması zorunludur. Şirket ile tacirin kimliği konumunda bulunan ticaret unvanının; seçilmesinde, tescilinde, kullanılmasında, korunmasında yahut devam ettirilmesinde özellik arz eden ve yasal zorunluluk taşıyan işlemler, bu çalışmamız kapsamında ele alınacak ve açıklayıcı bilgiler sunulmaya çalışılacaktır.
II- TİCARET UNVANININ TESCİLİ VE KULLANIM ZORUNLULUĞU
6102 sayılı Kanun’un 40. maddesine göre her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren on beş gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirir. Söz konusu 40. maddenin ikinci fıkrası 7263 sayılı Kanun ile değiştirilmiştir. Yapılan değişiklikle; gerçek kişi tacir ile tüzel kişi tacir adına imzaya yetkili olanların imzalarının, kamu kurum ve kuruluşlarınca tutulan veri tabanlarında bulunması halinde, tescil talebi doğrultusunda ilgili veri tabanından temin edilerek merkezi ortak veri tabanındaki ticaret sicili dosyasına aktarılabilmesi ve ticari işletme ile ticaret şirketlerinin kuruluşu ve yetkili değişikliği tescili işlemlerinin daha az belge ve maliyetle yerine getirilmesi amaçlanmaktadır. Söz konusu veri tabanını tutan kurum ve kuruluşlar, imza beyanının sağladığı hukuki ve ekonomik güvenlik fonksiyonun devamı için veri tabanlarında bulunan imzaları 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 28. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında ticaret sicili müdürlükleri ile paylaşmakla yükümlü kılınmıştır. Veri tabanında bulunan imzaların elektronik ortamda temin edilebilmesi ile ticaret sicili müdürlüğünde huzurda imza beyanında bulunma zorunluluğu ortadan kalkacağından, uygulamanın bir sonucu olarak ticaret sicili işlemleri tamamen elektronik ortamda yerine getirilebilecektir. Diğer taraftan, veri tabanında imzası bulunmayan şahısların imza beyanlarının ticaret sicili müdürlüğüne verilmesinin usul ve esasları ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların belirlenmesi hususunda Ticaret Bakanlığı’na yetki verilmektedir. Söz konusu değişiklikle mevcut halde bulunan bürokratik işlemler azaltılmıştır. Öyle ki, noterce onaylanma prosedürü kaldırılmış ve işlemlerin daha az belge ve maliyetle yapılabilmesi sağlanmıştır. Teknolojik alanda yaşanan gelişmelerden yararlanılarak, ticaret sicili işlemleri elektronik ortama aktarılmıştır.
İşletmenin merkezinin Türkiye’de olup olmamasına göre tescil işlemleri farklılaşır. Merkezi Türkiye’de bulunan ticari işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil ve ilan olunur. Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça merkezin bağlı olduğu sicile geçirilen kayıtlar şubenin bağlı bulunduğu sicile de tescil olunur. Ancak, bu hususta şubenin bulunduğu yer sicil müdürlüğünün ayrı bir inceleme zorunluluğu yoktur. Merkezleri Türkiye dışında bulunan ticari işletmelerin Türkiye’deki şubeleri, kendi ülkelerinin kanunlarının ticaret unvanına ilişkin hükümleri saklı kalmak şartıyla, yerli ticari işletmeler gibi tescil olunur. Bu şubeler için yerleşim yeri Türkiye’de bulunan tam yetkili bir ticari mümessil atanır. Şubenin yönetimi ve temsili için tam yetkili bir ticarî mümessil tescili, diğer kanunlarda yer alan bir kural olması sebebiyle korunmuştur. Ticari işletmenin birden çok şubesi varsa, ilk şubenin tescilinden sonra açılacak şubeler yerli ticari işletmelerin şubeleri gibi tescil olunur.
Diğer taraftan, ticaret unvanlarında şeffaflığın sağlanması amaçlanmıştır. Tescil edilen ticaret unvanı, ticari işletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir şekilde yazılır. Tacirin işletmesi…