Yazar: Mustafa ALPASLAN*
I- GİRİŞ
7326 sayılı Kanun’un 5-9/a maddesinin
bendine göre sahte belge düzenleyenler için matrah artırımından faydalanmaları
mümkün değildir. Söz konusu madde hükmünde 213 sayılı VUK madde 359/b fıkrasına
göre defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sayfalarının yerine
başka yaprak koyanlar ya da belgeleri asıl ve suretlerini tamamen veya kısmen
sahte olarak düzenleyenler matrah artırımından yararlanamazlar. Gelir, kurum,
KDV, Stopaj artırımları yönünden kimlerin matrah artırımında bulunamayacakları
açıklanmıştır. Madde hükmü gereğince böyle bir matrah artırımını yapamayacak
olan mükellefler hakkında vergi suç raporu düzenlenmiş olması gereklidir.
Ayrıca bu suçların Asliye Ceza Mahkemelerinde kesinleşmiş olmalarının da koşulu
aranmamaktadır. Sahte fatura kullananlar açısından da matrah artırımının
yapılması mümkündür.
Bilindiği üzere, TBMM’de kabul
edilerek, 09.06.2021 tarihli ve 31506 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak
yürürlüğe giren 7326 sayılı hükümlerine göre, sahte belge düzenleyenler matrah
artırımından faydalanamayacaklardır[1]. Diğer
taraftan, sahte belge kullananlar yönünden 7326 sayılı Kanun’un 5. madde hükümlerine
göre matrah artırımı yapılabilecektir.[2]
27.08.2021 tarih ve 31581 sayılı Resmi
Gazete’de 7326 sayılı Kanun kapsamında başvuru ve taksit ödeme sürelerinin bir
ay uzatıldığı ilan edilmiştir. Bu durumda yasanın 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8 ve 10.
maddeleri ile ilgili müracaat süresi en son 30.09.2021 tarihine kadar yapması
mümkün olmaktadır. Bu süreninde son müracaat tarihi 01.10.2021 tarihine tekâbül
etmektedir.(26.08.2021 tarih ve 4420 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı eki, bkz RG
27.08.2021 gün ve 31581 sayılı)
Biz bu çalışmada yürürlüğe girmiş olan
yeni 7326 sayılı yasa ile ilgili hükümlerin 213 sayılı VUK 359/b. maddesi
kapsamındaki durumu ve bununla ilgili hükümleri ceza davalarına yansımaları
tartışmaya açılacaktır.
Konuyla ilgili Bazı Alacakların
Yeniden Yapılandırılması Hakkında 7326 sayılı Kanuna bağlı 1 Seri No.lu Genel Tebliğ
14.06.2021 tarih ve 31511 sayılı mükerrer Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Bu Tebliğ’in
matrah artırımı ile ilgili E/7a,b Diğer Hususlar kısmında yapılan açıklamalar uyarınca:
“213 sayılı
Kanun’un 359. maddesinin (b) fıkrasındaki “defter, kayıt ve belgeleri yok
edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar
veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya
kısmen sahte olarak düzenleyenler” hakkında, 7326 sayılı Kanun’un yayımlandığı
tarihten önce herhangi bir tespit yapılmış olması durumunda, bu kapsama giren
mükelleflerin, Kanun’un 5. madde hükümlerine göre matrah ve vergi artırımından
yararlanmaları mümkün değildir. Bu hükmün uygulanmasında, vergi incelemesine
yetkili olanlarca düzenlenen raporlar ile yapılan tespitler dikkate
alınacaktır.” hükmü bulunmaktadır.
Tebliğ’in bu hükmüne göre, artırımın
yapıldığı yıl veya yıllarla ilgili sahte belge düzenleme raporu bulunması
zorunludur. Örneğin, bir mükellefin 2016 yılı ile ilgili sahte belge kullanımı
raporu varsa bu mükellef hakkında yalnızca 2016 yılı için gelir veya kurum ve
KDV hakkında matrah artırımı yapılabilir. Yine bu mükellef hakkında 2016 yılı için
sahte belge düzenleme raporu varsa bu durumda herhangi bir vergi türü için
matrah artırımı yapılamaz. Ancak, sahte belge düzenleme şüphesi ile vergi imcelemesine
alınanlar, matrah artırımı yapılarak 12 ay beklenilecektir. Bu konuda vergi
müfettişi tarafından düzenlenilecek rapor sonucuna göre işlem yapılacaktır (bkz
7326 sayılı Yasa md. 5/9).
II- SAHTE
BELGE DÜZENLEYENLER MATRAH ARTIRIMINDAN YARARLANABİLİR Mİ?
Konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse…