4(a) Sigortalılıkları İptal Edilen Şirket Ortakları

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Harun ORDU*

Yaklaşım / Mart 2022 / Sayı: 351

I- GİRİŞ

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’un yürürlüğe girmesinden (01.10.2008) önce uygulanmakta olan mevzuat gereğince, hizmet akdi kapsamında SSK sigortalısı olarak çalışmakta iken çalıştığı şirkete daha sonradan ortak olanlar bu çalışmaları kesintiye uğrayıncaya kadar Bağ-Kur ile ilişkilendirilmemişlerdir. 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ile 4(b) sigortalılarının (bağımsız çalışanlar-devredilen Bağ-Kur), kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, 4(a) sigortalısı (hizmet akdi kapsamında çalışanlar-devredilen SSK) olarak bildirilmeleri yasaklanmıştır. Kanunların zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kurallar nedeniyle SGK uygulamalarında zaman içinde değişiklikler olmuştur.

II- ŞİRKET ORTAĞI İLE ORTAĞI OLUNAN ŞİRKET ARASINDA HİZMET AKDİ İLİŞKİSİ KURULMASI MÜMKÜN MÜDÜR?

Hizmet akdi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmeyi ifade etmektedir(1). Öğretinin ağırlıklı yaklaşımına göre hizmet akdinin en önemli unsuru bağımlı iş görmedir. Bu doğrultuda bir hizmet akdinden bahsetmek için görülen iş sırasında iş görenin işverenin emir ve talimatı altında olması şarttır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre:

Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir. Kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır. Ticaret şirketleri tüzel kişiliği haizdir. Ticaret şirketleri, Türk Medenî Kanunu’nun 48. maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabilir ve borçları üstlenebilirler.

Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ticaret şirketleri, şirketin ortaklarının kişiliği dışında ayrı bir kişiliğe sahiptir. Bu itibarla 5510 sayılı Kanun öncesi sigortalılık mevzuatına göre teorik olarak şirket ortağı ile şirket tüzel kişiliği arasında bir hizmet akdi ilişkisinin kurulabileceği kabul edilmiştir. Kabulün gerekçesi, bir gerçek kişi olan şirket ortağının tüzel kişinin yöneticisinin emir ve talimatı altında üçüncü bir kişinin görmesi gereken işleri ücret karşılığında görebileceği varsayımıdır. Gerçekten de bir şirket ortağı, şirketin hizmet akdi ile yaptırması gereken bir görevi ortaklardan birine bağımlılık ilişkisi kurmak suretiyle ücretle yaptırabilir.

Devredilen SSK Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan 09.02.1993 tarihli ve 16/60 Ek sayılı Genelgede yer alan “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işverenin emrinde çalışmaları dolayısıyla 506 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre sigortalı olanlar, sigortalılıkları sürerken çalıştıkları işyerine veya başka bir şirkete ortak anonim şirkette ise kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi ortak oldukları takdirde 506 Sayılı Kanuna tabi sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar Bağ-Kur’a tabi tutulmayacaklardır. Ancak; kollektif şirket ve adi şirket ortaklarının, aynı şirkette bir hizmet akdine dayanarak çalışmaları yasal olarak olanaklı görülmediğinden, bu durumda olanların Bağ-Kur ile ilgilendirilmeleri gerekecektir.” şeklindeki açıklamalarından, kolektif ve adi şirket ortakları dışındaki ticaret şirketi ortaklarının teorik olarak ortağı oldukları şirkette hizmet akdi ile çalışabileceklerinin kabul edildiği görülmektedir.

Kanaatimizce de bir şirket ortağı ile tüzel kişiliğe haiz bir şirket arasında hizmet akdi kurulabilir. Ancak özellikle ortak sayısı az olan ticaret şirketlerinin gerçekteki yöneticileri ortakların kendileridir. Böyle olunca ortağın gördüğü iş ile şirket arasındaki ilişki genelde kural olarak vekâlet ilişkisine dayanır. Bu ilişkinin hizmet akdine dayanması istisnaidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu oldukça yeni sayılabilecek bir kararında bu doğrultuda “Yerleşmiş uygulamalara göre de, kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(b) maddesine (mülga 1479 sayılı Kanun’a) tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle ortağı olunan limited şirketteki çalışmalar, hizmet akdine değil, vekâlet akdine dayalıdır ve 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) maddesi (mülga 506 sayılı Kanun) kapsamında değerlendirilemez.” değerlendirmeleri yapılmıştır(2).

Aynı kararda “Bu ku…

Görüntülenme Sayısı