E-Yaklaşım / Haziran 2023 / Sayı: 366
I- GİRİŞ
Bilindiği üzere 19. yüzyılın sonlarında sanayinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesinin önemine bağlı olarak dünyada ilk örneğinin İngiltere’de görüldüğü organize sanayi bölgesi uygulamasına, 20. yüzyılın başlarında başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere diğer gelişmiş ülkelerce de başlanmıştır. Ülkemizde organize sanayi bölgelerinin yasal zeminini 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu oluşturmaktadır. Bu bölgelerin yapımına devlet otoritesi karar vermektedir.
Organize sanayi bölgeleri (OSB)Organize sanayi bölgelerinin gelir vergisi mükellefi olmaması kapsamında söz konusu bölgelerden yer kiralanması halinde hem kira stopajı hem de katma değer vergisi ödenmesi hususunda uygulamada tereddüde düşüldüğü görüldüğünden iş bu yazımız söz kaleme alınmıştır.
II- ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ
Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişte sanayinin belirli bölgelerde kendiliğinden yığınlaşmasıyla oluşan üretim mekânları, ilerleyen dönemlerde kamu idareleri tarafından çeşitli amaçlarla belirli bölgelere yönlendirilmiştir. Sanayi devriminin bir çıktısı olarak başlıca sanayi kentlerinde kendiliğinden gelişen doğal ve düzensiz yığınlaşmalar şeklinde oluşan bu bölgeler, 20. yüzyılın başından itibaren sanayileşme politikasının bir aracı olarak benimsenmiş ve kamu tarafından ülkenin sanayi altyapısını planlama, yönlendirme ve geliştirme aracı olarak kullanılmıştır. Planlı sanayi bölgeleri düzenli bir kentleşme politikası inşa etmesi, sanayi firmaları arasındaki etkileşimi artırması ve beşerî sermaye için coğrafi bir çekim merkezi oluşturması gibi pozitif dışsallıklar yaratmaktadır. Sanayi bölgeleri üretimde, istihdamda ve pazarlama süreçlerinde verimlilik odaklı bir anlayışın ürünü olarak önem kazanmıştır. Bu bölgelere dünyada “sanayi parkı”, “sanayi kompleksi”, “işletme parkı”, “girişim bölgesi” ve “ekonomik bölge” gibi isimler verilmiştir. Türkiye’de ise organize sanayi bölgeleri şeklinde isimlendirilmiştir([1]).
Günümüzde organize sanayi bölgelerinin temel dayanaklarını oluşturan bir dizi Kanun, yönetmelik ve bunlara bağlı olarak çıkarılan genelgeler bulunmaktadır. Bu yasal düzenlemelerin en önemli bileşeni, 2000 yılında yayımlanan 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi Kanunu ve bu Kanuna bağlı olarak çıkarılan uygulama yönetmeliği ve yer seçim yönetmeliğidir. Organize sanayi bölgelerinin kuruluş, yapım ve işletilmesini düzenleyen kanun ve yönetmeliklerden önce Türkiye’de organize sanayi bölgelerinin kurulmasının hukuki dayanakları arasında beş yıllık kalkınma planları gelmektedir. OSB’ler Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminden itibaren kalkınma plan ve programlarında sürekli olarak sanayinin geliştirilmesiyle bölgesel kalkınmanın gerçekleştirilmesine yönelik teşvik edici unsurlar arasında yer almıştır(