E-Yaklaşım / Haziran 2023 / Sayı: 366
I- GİRİŞ
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na([1]) (KoopK) göre kooperatifler, tüzel kişiliği haiz olmak üzere gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklardır. Tüzel kişi olmalarından dolayı kooperatifler, hak ve fiil ehliyetine sahiptir. Hak ve fiil ehliyetinin bir sonucu olarak kooperatiflerin, taraf ve dava ehliyetleri de bulunmaktadır. Bu kapsamda kooperatifler bir davanın tarafı olabilmektedir.
Kooperatiflere ilişkin genel yetkili mahkeme, davanın açıldığı tarihteki davalı kooperatifin yerleşim yeri mahkemesidir. KoopK’da düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır (KoopK md. 99) ve dolayısıyla bu davalara Asliye Ticaret Mahkemesi bakmakla görevlidir.
İşte bu çalışmada, ilgili mevzuat hükümleri ve yargı kararları çerçevesinde, kooperatiflerin yargı makamları nezdinde temsili tüm yönleriyle incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
II- TARAF VE DAVA EHLİYETİ
Kooperatiflerin hukuk davalarındaki taraf ve dava ehliyeti, KoopK, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu([2]) (TMK), 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu([3]) (HMK) ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu([4]) (TBK) hükümleri çerçevesinde aşağıda ele alınmıştır.
A- TARAF EHLİYETİ
Tüzel kişiler; cins, yaş, hısımlık gibi yaradılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildir, bir başka deyişle hak ehliyetine sahiptir. HMK’nın 50. maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu belirtilmiştir. D