E-Yaklaşım / Mart 2023 / Sayı: 363
I- KDV HAKKINDA GENEL BİLGİLER
Katma değer vergisi (KDV) bir milli ekonomide bir iktisadi işletme çerçevesinde üretilen her çeşit mal ve hizmetin sektör, faaliyet dalı ayırımı yapılmaksızın satıcı fiyatı üzerinden ve bu fiyata tamamen orantılı olarak konulan genel bir tüketim vergisidir.
KDV, sadece belirli mallar veya sektörler üzerine konulan bir vergi olmayıp, bir milli ekonomide iktisadi işletme çerçevesinde gerçekleştirilen ticari, sınai ve zirai gibi tüm faaliyetleri vergilendirmeyi amaçlayan bir tüketim vergisidir. Konusu en geniş bir vergidir.
KDV, üretim ve tüketim zincirinin her aşamasında, malların ve hizmetlerin satışından alınan ve söz konusu mal ve hizmetlerin satın alınması veya imalatı dolayısıyla yüklenilen KDV’lerin indirimine imkân tanımak suretiyle de sadece her aşamada katılan katma değeri temel alan, çok aşamalı, genel yayılı bir satış vergisidir. Katma değer, bir malın satış değeri ile bunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan girdilerin alış maliyeti arasındaki farktan oluşmakta, ödenecek KDV de, satış tutarı üzerinden hesaplanacak KDV’den alışlar üzerinden ödenen KDV’nin mahsup edilmesi suretiyle bulunmaktadır. KDV sisteminde, mal ve hizmetin üretim aşamasından, nihaî tüketiciye kadar olan bütün aşamalarında vergi alınmakta ve her bir aşamada alınan vergiden bir önceki aşamada alınan vergi indirilmek suretiyle kalan vergi, Hazine’ye intikal ettirilmektedir.
A- KDV’NİN NİTELİĞİ
İşletme çerçevesinde üretilen mal ve hizmetlerin ilk üretim aşamasından nihai tüketiciye ulaşıncaya geçirdiği üretim, pazarlama ve satış gibi aşamalarında mal ve hizmete katılan değeri vergilendirmeyi prensip edine bir vergi türüdür. Başka bir deyişle üretilen katma değeri vergilendirmeyi esas alan bir vergidir.
Her ne kadar bir mal veya hizmet ilk üretim aşamasından nihai tüketiciye teslim edildiği aşamaya kadar geçirdiği her aşamada teslim edilen mal ve hizmet için tahsil edilen (hesaplanan) KDV’den o aşamaya kadar ödenen vergiler indirim konusu yapıldığından, Hazinenin kasasına giren KDV tutarı, nihai tüketicinin ödediği KDV miktarı kadar olmaktadır. Dolayısıyla KDV yükü bütünüyle nihai tüketici üzerinde kalmaktadır. Daha açık bir deyişle KDV’nin gerçek mükellefi nihai tüketicilerdir.
Ödenen vergi nihai aşamaya (tüketiciye satış) kadar birbirini izleyen üretim, dağıtım ve ticari aşamaları arasında bölünür. Ancak aşamaların sayısı tüketicinin ödeyeceği vergi miktarını etkilememektedir. Görüldüğü gibi, KDV çok aşamalı genel, yayılı bir satış vergisi olup, nihai tüketimi hedef almaktadır.
Uygulamada sanayici, toptancı, perakendeci gibi mükellefler vergi ödüyorlar gibi görünüyorlarsa da aslında vergi yükü bütünüyle nihai tüketici tarafından üstlenilmektedir.
Burada bir hususu belirtmekte fayda vardır. 3065 sayılı KDV Kanunu’na göre vergi mükellefi olarak malı teslim