İptal Edilen İhale Hükmünden Faydalanılmayan Dönemlere Yönelik Damga Vergisi İade Edilir Mi?

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Ertan AYDOĞAN*

E-Yaklaşım / Ağustos 2023 / Sayı: 368

I- GİRİŞ

Damga vergisi, kişi ve kurumlar arasında yapılan sözleşme ve anlaşmaların geçerliliğini belgelemek amacıyla alınır. Bu sözleşmeler, kişiler arasında olabileceği gibi, kişi ve resmi daireler arasında da olabilir. Damga vergisinin alınabilmesi için kâğıdın ibraz edilebiliyor olması, imzalanabilir veya imza yerine geçen ibareler olması ve hüküm içermesi gerekmektedir. Kullanılan kâğıt terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kuruma itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde bu ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur. İtiraz konusu kuralla ise sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisinin ret ve iade edilmeyeceği öngörülmüştür. Sözleşme düzenlenmesinden sonra ret ve iadenin olmaması, getirilen sınırlamanın orantılı olmadığı, belirlilik ve öngörülebilirlik içermediği düşüncesini tartışılır hale getirmiştir.

II- TÜRK VERGİ SİSTEMİ İÇERİSİNDE DAMGA VERGİSİ

Damga vergisi, Türk vergi sistemini oluşturan vergi ve diğer cebri kamu gelirlerinden biridir. 488 sayılı Yasada vergi adı altında düzenlenmiş olmasına rağmen bu mali yükümlülük maliye teorisi açısından aslında resim niteliği taşır. Zira damga vergisi hukuki işlemin kâğıda dökülmesi suretiyle kazandığı ispat ayrıcalığı karşılığında alınır. Vergilerin aksine bu mali yükümlülükte, aslında bir resim olduğu için, bir karşılıklılık söz konusudur. Resimler kamu idarelerinin verdikleri bir izin veya sağladıkları bir ayrıcalık karşılığında ilgililerinin ödemek zorunda kaldıkları mali yükümlülüklerdir. Vergilerin aksine resimler, dışarıdan getirilen malların ülkeye sokulmasına izin verilmesi veya hukuki işlemlerin kâğıda dökülmesinin taraflarına hak ve yükümlülüklerini ispat hususunda ayrıcalık sağlaması gibi karşılık esasına dayanır. Bu durumla birlikte damga vergisi de tıpkı gümrük vergisi gibi, vergi mevzuatımızda ismen bir vergi olarak sayılıp düzenleme konusu yapılmıştır. Damga vergisi harcamalardan alınan vergilerden biri sayılır. Zira bu verginin ödenmesi genellikle yapılan harcamalar sırasında ve bu harcamaların içinde söz konusu olmaktadır. Yine bu vergide vergiyi doğuran olay, yapılan bir hukuki işleme dair bir kâğıdın düzenlenmesi olduğundan, damga vergisi harcamalardan alınan vergiler içinde hukuki muamele vergilerinin bir alt türünü oluşturur([1]).

Damga vergisinin vergi sistematiği içindeki yerine ilişkin olarak yapılan çalışmalardaki ortak nokta verginin harcamalar üzerinden alınan vergiler grubunda yer alması gerektiğidir. Yine yapılan açıklamalarda verginin niteliği gereği harçlar ile karşılaştırma yapılarak benzer ve farklı yönleri ortaya konularak bir tanım yapıldığı da görülmektedir. Yapılan çalışmalarda bir diğer ortak nokta ise işlemlere hukuki bir nitelik kazandırılması için alındığı ya da verginin varlık nedeninin bu olduğu ifade edilmektedir. Gerçekten de damga vergisini vergilerin ekonomik sınıflandırılması kapsamında harcamalar üzerinden alınan vergiler başlığı altında değerlendirilmektedir. Ancak bu değerlendirme damga vergisinin gelir ve servet grubundaki vergilere dahil edilemedikleri için harcamalar üzerinden alınan vergiler grubunda yer aldıkları ifadesi kanaatimizce en doğru yaklaşım olmaktadır([2]

Görüntülenme Sayısı