E-Yaklaşım / Temmuz 2023 / Sayı: 367
I- GİRİŞ
Ticari hayatta tacirlerin sık sık başvurduğu ödeme araçlarından birisi de, cari hesap mahsuplaşmasıdır.
Cari hesap mahsuplaşması, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK)’da düzenlemekle birlikte, vergi kanunlarında bu müesseseye yer verilmemesinden dolayı uygulamada ve özellikle KDV iadelerinde önemli sorunlara yol açmaktadır.
II- CARİ HESAP KONUSUNDA TTK’DA YER ALAN HÜKÜMLER
Cari hesap TTK’nun 8-9 ve 89-101. maddelerinde düzenlenmiştir. Konumuzu ilgilendiren hükümleri ise aşağıya alınmıştır.
A- CARİ HESABIN TANIMI VE ŞEKLİ
6102 sayılı TTK’nun 89. maddesi, “iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir. Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz.” hükmünü amirdir.
TTK’nın 89. maddesi hükmüne göre cari hesap, sürekli ticari ilişkide bulunan tacirlerin, alacaklarını işlem başına ayrı ayrı istemek yerine, bunları alacak ve borç kalemleri halinde yazılı bir sözleşmeye dayanılarak bir hesaba geçirmeyi ve daha sonra kararlaştırılan bir zamanda borçları ile mahsup ederek sadece net bakiyeyi ödemeyi ifade eder. Borç ve alacak ilişkisi bulunan gerçek ve tüzel kişiler arasında düzenlenen bir hesap türüdür.
B- GENEL OLARAK CARİ HESAP HÜKÜMLERİ
TTK’nun 90. maddesinde, Türk Borçlar Kanunu’nun 134. maddesiyle 143. maddesinin 2. fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere cari hesap sözleşmesinin hükümleri şunlardır:
a) Aksi kararlaştırılmadıkça, cari hesaba alacak veya borç kaydedilmesi, tarafların, alacağı veya borcu doğuran sözleşme veya işleme ilişkin dava ve savunma haklarını düşürmez.
b) Cari hesap sözleşmesinin yapılmasından önce doğmuş bulunan bir alacak, tarafların onayıyla cari hesaba kaydedilirse, aksi kararlaştırılmamışsa bu alacak yenilenmiş olmaz.
c) Bir ticari senedin cari hesaba kaydı, bedelinin alınmış olması hâlinde geçerli olmak şartıyla yapılmış sayılır.
d) Her hesap devresi sonunda alacak ve borcu oluşturan tutarlar birbirinden çıkarıldıktan sonra tanınan veya hükmen belirlenen bakiye, yeni hesap devresine ait bir kalem olmak üzere hesaba geçirilir; sözleşme sona ermiş veya artan tutar haczedilmiş ise onun ödenmesi gerekir.
e) Cari he…