E-Yaklaşım / Eylül 2023 / Sayı: 369
I- GİRİŞ
Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş ve borçlarından dolayı yalnız malvarlığıyla sorumlu bulunan şirkettir. Ticari hayatın bir gerekliliği olarak anonim şirketler, ihtiyaçlarını karşılamak ve şirket faaliyetlerinde kullanılmak üzere gayrimenkul (taşınmaz) satın alma ya da kiralama usullerini tercih etmektedirler. Satın alma usulünde söz konusu gayrimenkuller şirket aktifine kaydedilmektedir. Anonim şirketin aktifinde yer alan taşınmazların, kimi zaman bir bütün halinde kimi zaman ise parçalı olarak satıldığı ticari yaşamda karşılaşılan durumlardır. Anonim şirket aktifinde kayıtlı olan ve şirket faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis edilmiş olan taşınmazların satışından elde edilen satış bedelinin, şirket tarafından borçlu olunan firmalara olan borçlara mahsuben ödenmesihalinde, söz konusu satışın nasıl vergilendirileceği hususu yazımız içerisinde açıklanacaktır.
II- AKTİFE KAYITLI GAYRİMENKULÜN SATIŞINDAN ELDE EDİLEN GELİRLE ŞİRKET BORCUNUN KAPATILMASI
Ana faaliyet konusu olmasa dahi, gayrimenkullerin alınması veya satılması, tüm mükelleflerin sıkça başvurduğu en temel faaliyetlerin başında gelmektedir. Özellikle, ülkemizde kişiler için en temel tasarruf ve yatırım yöntemi olan gayrimenkuller, pek çok vergi mükellefi için de geçerli olmakta, ticari faaliyetler sonucunda oluşan fonlar gayrimenkul yatırımı olarak bilançolarda yerlerini alabilmektedirler. Vergi hukukunda da özel bir vergilemeye tabi olan gayrimenkul satış kazançları bu nedenle, çoğu işletmede gündeme gelmekte, bazen kamu idaresince verilen görüş ve düzenlemelerle gayrimenkul satış kazancı ciddi tartışma ve tereddütlerin konusu olabilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun istisnaları düzenleyen 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri, rüçhan hakları ve bu fıkranın (a) bendi kapsamında istisna kazançlarına kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma paylarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların % 50’lik kısmının kurumlar vergisinden müstesna olduğu; bu istisnanın satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulmasının ve satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu sürede tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı; aynı şekilde istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmına uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğramış sayılacağı; menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu istisnanın amacı kurumların sermaye yapılarının güçlendirilmesi, finansman sıkıntılarının giderilmesi ve bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerinde daha etkin bir şekilde kullanılmasına imkân sağlamak ve işletmelerin finansal bünyelerini güçlendirmektir.
1 seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “5.6. Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası” başlıklı bölümünde söz konusu istisnanın uygulanmasına ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup, Tebliğin “5.6.2.4.1.Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması” alt başlıklı bölümünde; “İstisna uygulanabilmesi için taşınmazlar i…