E-Yaklaşım / Mart 2023 / Sayı: 363
I- GİRİŞ
Vergi anlaşmaları, anlaşmaya taraf her iki Âkit Devlette de gelir elde eden gerçek ve tüzel kişilerin elde ettikleri gelirler üzerinden hem gelirin veya kazancın elde edildiği kaynak ülkede hem de kişi ve kurumların yerleşik olduğu ülkede vergilendirilmesine engel olan uluslararası hukuk metinleridir.
Türk hukuk sistemine göre vergi anlaşmaları iç hukuk kurallarına göre öncelikle uygulanması gereken mevzuat metnidir. Vergi anlaşmaları iç hukuk kurallarına göre öncelikle uygulanması gereken metinler olduğu için Türkiye kaynaklı gelir elde eden yurt dışında mukim gerçek kişilerin vergilendirilmesinde öncelikle Türkiye’nin bu gelirler üzerinden vergi alma yetkisinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekir. Anlaşmalarda kaynak ülke olarak Türkiye’ye vergilendirme yetkisinin verilmesi hâlinde Türkiye kaynaklı elde edilen gelirler Türk vergi mevzuatına göre vergilendirilebilecektir.
Almanya Anlaşmasının 10. maddesi hükmünde “Temettüler” başlığı altında temettü gelirlerinde vergilendirme yetkisine sahip olacak Âkit Devlet belirlenmiştir. Almanya’da yerleşik gerçek kişilerin Türkiye kaynaklı elde edecekleri gelirler arasında faiz gelirleri dışında kâr payı gelirleri de önemli bir yer tutmaktadır. Bu nedenle bu makalemizde, Almanya’da mukim gerçek kişilerin Türkiye’de kurulmuş şirketlere ortak olması hâlinde ortaklığı temsil eden hisse senetlerine bağlı olarak 2022 takvim yılında Alman uyruklu gerçek kişilere yapılacak olan temettü ödemelerinin vergilendirilmesi esasları irdelenecektir.
Bu makalemizde öncelikle Almanya Anlaşmasına göre Almanya’da yerleşik gerçek kişilere yapılacak kâr payı niteliğindeki ödemeler üzerinden Türkiye’nin kaynak ülke olarak vergi alma yetkisine sahip olup olmadığı irdelenecektir. Anlaşmaya göre yapılacak tespitler esas alınmak suretiyle vergilendirme yetkimiz olması durumunda iç mevzuata göre yapılacak vergilendirme esasları da bir sonraki bölümde analiz edilecektir.
II- ALMANYA ANLAŞMASINA GÖRE TEMETTÜ GELİRLERİNDE VERGİLENDİRME ESASLARI
Almanya Anlaşması’nın 10. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre, Almanya’da mukim gerçek kişilere Türkiye’deki bir şirketteki ortaklığı dolayısıyla ödenen temettüler gelir elde eden Alman uyruklu kişilerin mukimi olduğu Almanya’da vergilendirilebilecektir. Bu durumda Türkiye’de doğan temettü gelirlerini Türkiye’nin kaynak ülke olarak bu maddeye göre vergilendirme yetkisi bulunmamaktadır.
Almanya Anlaşması’nın 10. maddesinin 2. fıkrası hükmünde 1. fıkraya bir istisna getirilmiştir. Bu istisnaya göre bazı şartlar altında Türkiye kaynaklı temettü gelirlerini Türkiye’nin de vergilendirme yetkisi bulunmaktadır. Buna göre, temettü ödemesini Türkiye’de yerleşik Alman ortaklı bir şirketin yapması durumunda Almanya’da mukim kişilere yapılacak temettü ödemelerini temettü ödemesi yapan şirketin mukimi olduğu Âkit Devlet yani Türkiye de vergilendirebilecektir.
Mezkûr madde hükmü kaynak ülke olarak Türkiye’ye temettü ödemeleri üzerinden kendi mevzuatı hükümlerine göre vergi alma hakkı vermiştir. Ancak maddenin bir diğer cümlesinde bu hak için belirli bir sınırlama getirilmiştir. Buna göre, temettü ödenen Alman mukimi kişilerin temettünün gerçek lehdarı olması hâlinde bu şekilde alınacak vergi Türkiye’deki şirketteki ortaklık oranına göre farklı oranlarda olacaktır.
Şayet; temettünün gerçek lehdarı, temettü ödeyen Türkiye’de yerleşik şirketin sermayesinin doğrudan doğruya % 25’ini elinde tutan bir şirket (ortaklık hariç) ise, Türkiye gayrisafi temettü tutarının yüzde 5’i oranında vergi alabilecektir. Bu şartın gerçekleşmesi hâlinde Türkiye’de yerleşik şirket Alman uyruklu gerçek kişi ortağına yapacağı temettü ödemeleri üzerinden gayrisafi temettü tutarının % 5’i oranında vergileme ya…