E-Yaklaşım / Mart 2023 / Sayı: 363
I- GİRİŞ
Kahramanmaraş merkezli, on şehirde yaşadığımız depremler bir kez daha gösterdi ki, iletişimin herşeyin üzerinde, vazgeçilmez ve yaşamın parçası olduğu. Arama ve kurtarma faaliyetlerinin organizasyonu, toplumun doğru haber alma özgürlüğü ve kamusal bir mal ve hizmet olması nedeniyle yeterli altyapı eksikliği, iletişime ulaşma özgürlüğü kamuoyunda yeniden tartışılır olmuştur. Bu kadar önemli ve vazgeçilmez olan bir hizmet yeniden düzenlenmeden ve iyileştirilmeden, bu haliyle toplum ve tüketiciler üzerine daha fazla bir yük olarak yansımaktadır. Diğer taraftan toplumsal bir yara üzerinden alınan deprem vergisi belirli bir amaca ve süreyle, toplumsal bir ihtiyacın giderilmesine yönelmiş bir ek vergi ( fon) uygulaması, kalıcı hale getirilerek amacından yoksun bırakılmış, sürekli bir vergi kaynağı haline dönüştürülmüştür.
Özel İletişim Vergisi, 31.07.2004 tarih ve 25539 sayılı Resmi Gazete’de 5228 sayılı Kanun’un 38. maddesiyle değişen, 6802 sayılı Gider Vergileri([1]) Kanunu’nun 39. maddesi ile yürürlüğe girmiştir. İlgili maddede; verginin mükellefi, matrahı, nasıl beyan edileceği vb. konular açık bir şekilde yazılmış olmakla beraber, devamında gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilemez hükmü yer almaktadır. 6802 sayılı Gider Vergisi Kanunu’nun gerekçesinde esas olarak çıkartıldığı tarihte üretim üzerinden alınan vergilerin, işletmelerin gelişmesine ve büyümesine engel olması nedeni ile Gider Vergileri Kanunu oluşturulmuştur. Aşağıda açıklanacağı gibi özel iletişim vergisinin üretimden daha çok hizmet giderleri olarak ifade edilen giderler üzerinden tahsil edildiği görülmektedir. Tüketiciler üzerinde aynı KDV, Özel Tüketim Vergisi gibi bir ek yük olmaya ve beyan üzerinden alınan vergilerden daha çok devlet için bir dolaylı gelir kaynağı olarak görüldüğü sürece, yönetenler tarafından alınmaya devam edeceği itirazsız kabul görmektedir.
II- ELEKTRONİK HABERLEŞME, YETKİLENDİRME VE KURALLARI
11.05.2008 tarih 5809 sayılı Kanunla([2]) düzenlenen Elektronik Haberleşme Kanunu amaç kısmında “sektöründe düzenleme ve denetleme yoluyla etkin rekabetin tesisi, tüketici haklarının gözetilmesi, ülke genelinde hizmetlerin yaygınlaştırılması, kaynakların etkin ve verimli kullanılması, haberleşme alt yapı, şebeke ve hizmet alanında teknolojik gelişimin ve yeni yatırımların teşvik edilmesi ve bunlara ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir” şeklinde tanımlanmıştır.
Kanun’un kapsamında;
“(1) Elektronik haberleşme hizmetlerinin yürütülmesi ve elektronik haberleşme alt yapı ve şebekesinin tesisi ve işletilmesi ile her türlü elektronik haberleşme cihaz ve sistemlerinin imali, ithali, satışı, kurulması, işletilmesi, frekans dâhil kıt kaynakların planlaması ve tahsisi ile bu konulara ilişkin düzenleme, yetkilendirme, denetleme ve uzlaştırma faaliyetlerinin yürütülmesi bu Kanuna tabidir.