10 Suriyeli işçinin 9’u kaçak çıktı…
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO), “Küresel İstihdam Eğilimleri ve Sosyal Görünüm 2015” adlı raporuna göre, global durgunluk nedeniyle önümüzdeki dönemde de işsizlik artmaya devam edecek. Raporda yer verilen ve en az işgücü piyasalarındaki zorlu süreç kadar önemli olan diğer bir konu da artan gelir eşitsizlikleri.
Rapora göre; ekonomik durgunluk ve artan eşitsizlikler nedeniyle önümüzdeki 5 yılda işsizlik artmaya devam edecek. Ekonomik krizin başlangıcı olan 2008 yılından bu yana yaşanan iş kaybı sayısı, 61 milyona ulaşmış durumda.
2014’te işsiz sayısı, küresel düzeyde 201 milyonun üzerine çıktı. Bu rakam, küresel kriz öncesine kıyasla 31 milyon insanın daha işsiz kaldığını gösteriyor. Dahası, küresel işsizliğin 2015 yılında 3 milyon; sonraki 4 yıl içinde de 8 milyon artması bekleniyor. Yani, 2019 yılına gelindiğinde 212 milyonu aşkın sayıda kişinin işsiz kalacağı tahmin ediliyor.
1.5 milyar kişi kırılgan
Önümüzdeki 5 yılda işgücü piyasasına yeni girecek olanlar dikkate alındığında, küresel krizin neden olduğu istihdam açığını kapatabilmek için 2019’a kadar 280 milyon yeni iş yaratılması gerekiyor.
Gençler, özellikle de genç kadınlar, işsizlikten – orantısız şekilde – daha fazla etkilenmeye devam ediyorlar. Küresel düzeyde 74 milyon genç işsiz. Gençler için işsizlik riski, yetişkinlere oranla 3 kat daha fazla. Üstelik bu durum, eğitimdeki iyileşmeye rağmen devam ediyor ve sosyal kaos olarak geri dönüyor.
ILO verilerine göre, ücretsiz aile işçileri ve kendi hesabına çalışanlardan oluşan kırılgan işlerde çalışanların sayısı 2012 yılından bu yana 27 milyon artmış ve küresel düzeyde 1.44 milyara ulaşmış. Bu konuda en çok dikkat çeken bölgeler, tüm dünyadaki kırılgan işlerin yarısından fazlasını yaratan Sahra Altı Afrika ve Güney Afrika bölgeleri. Söz konusu bölgelerde, her dört çalışandan üçü kırılgan işlerde istihdam ediliyor.
Büyük bir mülteci hareketi yaşanıyor
Birleşmiş Milletler’e göre Suriyeli göçmenler, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana dünyadaki en büyük göçmen hareketi. Raporda, Ürdün, Lübnan, Irak ve Türkiye’de toplam 3 milyon Suriyeli göçmen olduğu ifade edilmiş. Raporda, ILO’nun işgücü piyasasına katılım konusunda 2 bin Suriyeli mülteci üzerinde yaptığı bir araştırmanın sonuçları da var. Araştırmanın sonuçlarına göre;
– Suriyeli mülteciler, korkunç çalışma koşulları ile karşı karşıyalar.
– Lübnan’da Suriyeli mülteciler için ortalama aylık gelir, asgari ücretin neredeyse yüzde 40’ından az.
– Kadın Suriyeli mülteciler, erkek meslektaşlarına göre yaklaşık yüzde 40 daha az kazanç elde ediyorlar.
– Her 10 Suriyeli mülteciden 9’u, gittikleri ülkede kayıtdışı çalışıyor.
– Suriyeli mültecilerin yüzde 56’sı mevsimlik, haftalık veya günlük düzenlik işlerde çalışıyor.
– Suriyeli mülteciler her ne kadar yavaş yavaş işgücü piyasasına entegre olsalar da, piyasada düzensiz işgücü hareketliliğine neden oluyorlar.
Türkiye’de durum ne?
Raporda, Türkiye’nin, yaklaşık 1.6 milyon Suriyeli göçmeni kabul ederek gerek insani yardım, gerek sosyal yaşam, gerekse iş verme konusunda önemli katkısı olduğu da vurgulanıyor. Ancak Türkiye’nin Suriyeli göçmenleri işgücü piyasasına adapte etme problemiyle karşı karşıya kalabileceği de belirtiliyor.
ILO raporunda yer verilen konulardan bir diğeri, küresel gelir eşitsizlikleri. Rapor, öncelikle eşitsizliklerin artmaya devam edeceği uyarısında bulunuyor. Buna göre; nüfusun en varlıklı yüzde 10’luk kesimi toplam gelirden yüzde 30 – 40 pay alırken; en yoksul yüzde 10’luk kesimin payı sadece yüzde 2 ile 7 arasında kalacak.
Raporda, 2000’li yılların ilk yarısında gözlenen gelir dağılımı eşitsizliğindeki yaygın düşüşün ardından, 2008 krizinin etkisiyle gelir dağılımındaki iyileşmenin tekrar bozulduğu ifade ediliyor. Söz konusu ülkeler arasında Gürcistan, Rusya Federasyonu ve Türkiye gibi zaten gelir eşitsizliğinin yüksek olduğu ülkeler bulunuyor. Ancak bu ülkelerin son yıllarda yoksullukla mücadelede de önemli başarılar kazandıkları da belirtiliyor. ILO verilerine göre; Türkiye’de ve Gürcistan’da yoksulluk sınırının altında yaşayan nüfusun payında yüzde 6’lık, Rusya ’da da yüzde 3’lük bir azalış söz konusu.
Milliyet Gazetesi – 27.01.2015