25.09.2011 – Haftalık çalışma süresi 45 saattir fazla çalışmalara zamlı ücret ödenir

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Haftalık çalışma süresi 45 saattir fazla çalışmalara zamlı ücret ödenir

Posta Gazetesi  25.09.2011

 

Soru: Bir sitede iki kişi güvenlik elamanı olarak çalışıyoruz. Sorularımız şunlar:
1)Biz günlük 12 saat çalışıyoruz. Haftalık hesaplandı mı 72 saat ediyor.
Bir de, hafta sonu sadece vardiya değişimi yapıyoruz. Yarım gün bile izin olmuyor.
Biz bu sorunları yazılı yönetime bildirdik. Maaşınızı asgari ücrete düşürürüz diye cevap verdiler. Normalde bizim hakkımız; haftada 45 saat, hafta sonu tam izin değil mi?
2) Bu iş yerinde 6 yıllık elamanım. Sigorta başlangıcım 15 yıl oldu. Çıkışımı istesem 6 yıllık mesaimi de alabilir miyim? Vermezlerse iş mahkemesine dava açabilir miyim?
Bizi de aydınlatırsan  seviniriz.

Sonbay KILIÇ

Cevap:1)Haftalık normal çalışma süresi 45 saattir. Buna göre, 6 gün çalışıyorsanız günde 7.5 saat çalışmanız gerekir. Her halükarda günlük çalışma süreniz 11 saati geçemez. Güvenlik görevlileri için ayrı bir çalışma şekli ve çalışma süresi söz konusu değildir. Haftalık 45 saati aşan çalışma süreniz için, fazla çalışma ücreti saat başına yüzde 50 zamlı verilmesi gerekir.

2)15 yıl sigortalılık süreniz ve 3600 gün prim ödemeniz varsa, işinizden kıdem tazminatı alarak ayrılabilirsiniz.

Fazla çalışma süresi ücretinin ödenmemesi işçiye iş akdini haklı nedenle fesih hakkı verir. Haklı nedenle iş akdini fesih eden işçi, kıdem tazminatı alarak işinden ayrılabilir. 15 yıl süre ve 3600 gün prim şartlarını sağlayamıyorsanız, fazla çalışma ücretlerinizin ödenmediği gerekçesiyle iş akdinizi fesih edip, kıdem tazminatınızı ve mesai ücretlerinizi varsa kullanmadığınız yıllık izin sürelerinin ücretlerini talep edebilirsiniz.

Bütün bu haklarınız ödenmezse, İş Mahkemesine dava açarak, hakkınızı yargı yoluyla alabilirsiniz. Ancak, dava açmanız halinde mahkemede fazla çalışma yaptığınızı ve ücretinizi alamadığınızı, belge veya şahitlerle ispat etmek zorundasınız.

 

1 Ekim 2008 den itibaren borçlanarak ölüm aylığı bağlatılamıyor 

Soru: Kardeşim 1986 doğumlu. 2004 yılının 9. ayında sigortası başladı. Ve SSK ya toplam 305 gün prim  ödedi. Evlendikten sonra Fransa’da yaşamaya başladı. 7 ay da Fransa’da sigortalı çalışması bulunuyor. Kardeşim 11 Temmuz 2010 tarihinde vefat etti. Babam SSK’lı fakat daha emekli değil. Annem SSK’lı değil. Kardeşimden dolayı anneme borçlanma yaparak emekli aylığı bağlanır mı? Bu arada eşi de yurtdışında çalışıyor. Eşine de emekli aylığı bağlanır mı?

Keziban SAĞBAŞ

Cevap: 1 Ekim 2008 den sonra, ölüm aylığı bağlanması için aranan 900 gün prim ödemesi, borçlanılarak tamamlanamıyor. Kardeşinizin prim eksiğini borçlanarak tamamlayıp, eşi ve annenize aylık bağlatamazsınız.

 

Ücretin düşük gösterilmesinin işvereni hapis sokacak kadar riskleri var

Soru: Aldığımız maaşın altında sigortamız yatıyor bu suç değil midir? Bunu sigortaya şikâyet etmemiz mi gerekiyor? Sigortamız düşük yatıyor. Bu vergi kaçırma değil midir?

ERAY

Cevap: Bu işveren açısından büyük suçtur. Vergi açısından; gerçek durumu yansıtmayan ücret bordoları, “muhteviyatı yanıltıcı belge” durumundadır. Vergi cezasının yanında, 18 aydan 3 yıla kadar uzanan hapis cezasını gerektirir. Aynı şekilde sosyal sigortalar prim kaybının da idari para cezası, gecikme zammı, gecikme faizi gibi ağır yaptırımları vardır. Maliyeye, Sosyal Güvenlik Kurumuna ve Bölge Çalışma Müdürlüğüne şikâyette bulunabilirsiniz. Ancak, şikâyetin işveren açısından ağır ve geri dönülmez yaptırımları vardır. En iyisi işverenle konuşarak uzlaşmaktır.   

 

Evleneceğiniz tarihe kadar yasa değiştirilirse kıdem tazminatı alamazsınız

Soru: 9 yıldır özel bir şirkette SSK’lı olarak çalışıyorum. Önümüzdeki yaz evleneceğim için işi bırakmam gerekiyor. Bunun için bana nikâh parası niteliğinde ödenmesi gereken bir para var. Ama bunun yeni çıkacak kanundan dolayı kalkacağını duydum. Gerçekten böyle bir şey var mıdır? Yani böyle bir değişiklik olacak mı? Eğer olacaksa ne zaman yürürlüğe girer?  

Kıymet SAN

Cevap: Nikâh parası dediniz, evlenen kadın sigortalının bir yıl içinde işinden kıdem tazminatını alarak ayrılma hakkıdır. Mevcut yasaya göre, kadın sigortalı nikâh tarihinden itibaren bir yıl içinde kıdem tazminatı alarak işinden ayrılabiliyor.  Örneğin, bugün evlenip işinizden ayrılsanız en son aldığınız brüt ücretin 9 katı kadar kıdem tazminatı alabilirsiniz. Son günlerde basında, yasanın değiştirileceğini ve işsizlik sigortasına benzer bir fon “Kıdem tazminatı Fonu” kurulacağını ve kıdem tazminatının işveren yerine bu fondan ödeneceği yönünde çokça haber yer aldı. Şayet evleneceğiniz tarihten önce yasa değiştirilirde, evlenerek işinden ayrılanlara kıdem tazminatı ödenmesine son verirse, evlendiğinizde kıdem tazminatı alarak işinizden ayrılamazsınız.

Fakat, kıdem tazminatın uygulamasının değiştirilmesi kolay olacak iş değil. İşçi ve işveren kesiminin uzlaşması gerekir. Kısa süre içinde bu tür bir yasa çıkartılmayacağı kanısındayız.

 

Kendi isteği ile ayrılan işsizlik ödeneği alamaz

Soru: Bütün haklarım doldu. Emekliliğimi bekliyorum. 4 yıl kaldı. İşten kendi isteğim ile ayrılırsam, işsizlik sigortasından faydalanabilir miyim?

İsmail AŞIK

Cevap: Kendi isteği ile işinden ayrılan işsizlik ödeneği alamaz. İşinizden kendi isteğinizle ayrılırsanız işsizlik maaşı alamazsınız.

 

Özürlü çocuğu olan annenin primi artırılıyor babanın artırılmıyor 

Soru: Özürlü hakları çerçevesinde özürlü bir çocuğa sahip olan ve bakımından sorumlu olan annenin erken emekli olma hakkı var. Annenin hiç sigorta başlangıcı olmaması durumunda, bu haktan babalar da yararlanabiliyor mu? Eğer yararlanabiliyorsa, Bireyin özürlülük derecesi yüzde 90, doğum tarihi ise 16 Ağustos 1998’dir.

Tahsin ERBAŞ

Cevap: Özürlü çocuğu olan annelerin 1 Ekim 2008 tarihinden sonraki prim ödeme gün sayıları, dörtte bir oranında artırılıyor. Artırılan süre ayrıca emekli olunacak yaş haddinden düşüyor. Bu uygulamayla, özürlü çocuğu olan kadın sigortalı daha erken emekli olabiliyor. Bu hak maalesef özürlü çocuğu olan babaları tanınmamış. Özürlü çocuğu olan babanın prim ödeme gün sayısının artırılması söz konusu değil.

 

Eski yeni ayrımı yok memur emekli aylığına haciz konamaz

Soru: Eski memur emeklilerinin emekli aylıklarına haciz konabilir mi? Yeni memur emeklilere haciz konamadığı eskilere konduğu söyleniyor.

Zeki BARAN/İSTANBUL

Cevap: Eski yeni ayırımı yok. Prim ve nafaka borcu dışındaki borçlar nedeniyle, memur emeklisinin izni olmadan emekli aylığına haciz konamaz. Şayet haciz konmuşsa bulunduğunuz yerdeki icra hâkimliğine “haczedilemezlik şikayeti” nde bulunun.

 

Görüntülenme Sayısı