Torba yasadan sonra çorba yasa
|Hürriyet Gazetesi| |20.04.2011|
Torba yasayı aylardır açıkladığımız için ne olduğunu biliyorsunuz.
Bir de “Çorba Yasa” var. İşte onu bilmiyorsunuz.
SAĞLIKTAKİ ÇORBA Çorba yasa, sağlıkla ilgili.. “Sağlıkta dönüşüm projesi” adı altında getirilen çorba yasaya birlikte bakalım.
1. Zorunlu Hizmet: Doktorlara uygulanan “zorunlu hizmet” önce kaldırıldı. Sonra, yeniden konuldu. Bu arada, özel üniversitelerde kendi parası ile okuyan ve ihtisas yapan doktorların, zorunlu hizmete tabi tutulmaları da ayrı bir çelişki.
2. SSK-Bağ-Kur ve Emekli Sandığı: Sözde “tek çatı” altında birleştirildi ama hala ayrı kurumlar olarak devam ediyor. Emeklilik yönünden de Bağ-Kur’lular en düşük aylığı alıyorlar sonra SSK’lılar geliyor. En yüksek aylığı da Emekli Sandığı mensubu olanlar yani memurlar alıyor.
3. Taksi Plakası Gibi Satılan Doktor Kadroları: 2008 Şubat ayından itibaren özel hastanelerde, kadro kısıtlamasına gidildi ancak sağlık kuruluşları arasında kadro transferine izin verildi. Böyle olunca, taksi plakaları gibi hastane kadroları alınıp satılıyor. Örneğin, kalp cerrahisi kadrosu 1 milyon lira civarında talep buluyor.
4. Anayasa Mahkemesi İptalleri ve Yapılanlar: Tam Gün Yasası’nın bazı maddeleri, 16 Temmuz 2010 tarihinde Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildi. Buna rağmen bazı yönetmelik ve genel yazılarla, bir gün önce yargı tarafından iptal edilen uygulamalar bir gün sonra sürdürülmeye çalışıldı. 5. Üniversite Hastaneleri, Hastalar ve Doktorlar: Üniversite hastanelerinde görev yapan öğretim üyelerine, hasta muayene ya da ameliyat sayısına göre ödeme yapılacağı için bilimsel çalışma ve araştırmalarda ciddi gerilemeler başladı. Muayene ve ameliyat sayısına dayalı bir performans ve ödeme kriteri konması, hastalara yeterince zaman ayrılıp, ilgilenilmesini engelleyecek. Performans uygulaması 16 Nisan günü Meltem Özgenç’in haberinde de okuduğunuz gibi, gereksiz ilaç kullanımı, tetkik ve tedavileri artırdı, ameliyat sayılarında patlama oldu. Sonuçta hastalar mağdur, doktorlar ise az para kazanmaktan değil, böyle bir sistemin parçası olmaktan dolayı mutsuz oldu. 6. Muayenehaneye Evet, Özel Hastaneye Hayır: Danıştay’ın Nisan 2011’de verdiği bir karara göre; Devlet ve üniversite hastanesinde çalışan bir doktor, mesai saatleri dışında çalışabileceği bir muayenehane açabilecek ancak özel hastanelerde çalışamayacak (Danıştay 5. Dairesi, 6.4.2011 Tarih ve E.2010/4406, K.2011/1696). Peki..hastanın tetkik ve tedavisini nerede yapacaklar? Sadece devlet ve üniversite hastanelerinde! Hani karşı çıkılan uygulama buydu? Bu aşamada devlet yatağını satma ve bıçak parası tek seçenek oluyor. Bazı yönleriyle “Tam Güm” dediğimiz yasa, bu yönüyle de “Çorba Yasa” oluyor! 7. Bazı Özel Uygulamalar: Yukarıdakiler yetmezmiş gibi, “adrese teslim” bazı uygulamaların sonu gelmiyor. Sağlıkta özel hastaneler yönetmeliği, uygulama tebliği gibi sık sık çıkartılan yönetmelik ve tebliğlerle, ilginç düzenlemeler yapılıyor. Son bir uygulama; “bazı özel hastaneler” ile “vakıf üniversiteleri” arasında ilişki kurulması halinde, bu özel hastanelerin, Sağlık Bakanlığı’nın zorlayıcı bazı uygulamalarının dışında kalmaları söz konusu oluyor. Olay yukarıda özetlediklerimizle sınırlı değil. Ancak bunlar bile sağlıktaki dönüşümün ülkeyi getirdiği vahim durumu ortaya koymaya yeterli.
|