İdari para cezalarına itiraz yolu getirilmeli
Çalışma hayatında, yükümlülüklere uymayan işverenlere bazı yaptırımlar getirilmiştir. Mevcut düzenlemede çalışma mevzuatı uyarınca uygulanan idari para cezalarına itiraz yolu olmayıp, doğrudan dava açılması gerekmektedir.
4857, 854, 5953, 4904, 6331 ve 6356 Sayılı Kanunlar gereğince uygulanan idari para cezaları için herhangi bir idari itiraz yolu düzenlenmemiş olup, maddi hata bile yapılmış olsa ancak dava yoluna gidilerek düzeltilmesi söz konusu olabilmektedir. İdari para cezasına taraf gerçek/tüzel kişiler tarafından yargı yoluna başvurulmakta ve yargı makamlarının iş yükü artmaktadır.
Bu da ciddi zaman ve emek kaybına neden olduğu gibi işveren ve devlet açısından yargı giderlerine neden olmaktadır. Öncelikle bu kapsamda uygulanan idari para cezalarına karşı, mahkemeye başvurmadan önce 15 günlük süre zarfında Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne itiraz edilmesine dönük mevzuat değiştirilmeli, maddi hata ve mevzuata aykırılık yönünden değerlendirildikten sonra itirazın Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nce reddi halinde 15 gün içinde yargı yoluna müracaat edilebileceği düzenlenmelidir. SGK mevzuatında önce kuruma itiraz ve itirazın reddi durumunda müeyyidelerin uygulanması 4857, 854, 5953, 4904, 6331 ve 6356 sayılı Kanunlar gereğince uygulanan idari para cezaları için de uygulanabilir.
Yine itiraz komisyonlarında sadece ilgili kurum çalışanı devlet memurları değil sanayi odaları, ticaret odaları, esnaf odaları, baro ve mali müşavirler odalarının temsilcileri de yer almalıdır.
Kimlik bildirme zorunluluğu laldırılmalı
Bu köşeden ara ara dile getirdiğimiz bir konudur Kimlik Bildirme Kanunu…
1973 yılında sıkıyönetim döneminde çıkartılan ve halen yürürlükte olan 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu’na göre de ayrıca işçilerin kimliklerini polis veya jandarma karakoluna bildirilmesi istenmektedir. Tüm çalışanlar zaten bir gün önceden SGK’na bildirilmektedir.
Sıkıyönetim döneminde çıkartılmış olan Kimlik Bildirme Kanunu gereğince çalışanların işe giriş ve çıkışlarına ilişkin 60 milyon sayfa döküm yapılarak polis ve jandarma karakollarına verilmesi hem devlete arşiv yükü oluşturması ve hem de kağıt israfıdır, milli ekonomiye zarardır.
Dolayısıyla, 1774 Sayılı Kanun hem gereksiz bürokrasi yükü oluşturmakta, hem de verilen bildirimler karakollarda arşiv sıkıntısı yaratmaktadır.
Zaten SGK elektronik ortamda tüm işe giriş ve çıkışları tutamaktayken bir de karakola bildirim zorunluluğu bürokratik yüktür. Polis veya jandarma karakoluna yapılan kimlik bildirimleri muhakkak kaldırılmalı, SGK’ ya yapılan bildirimler yeterli kabul edilmelidir.
5510 sayılı yasanın Ek 1. Maddesi’nde yapılacak ilave bir düzenlemeyle SGK’na yapılan sigortalı ve işyerlerine ilişkin bildirimlerin 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununa göre yapılması gereken bildirimlerinin yerine geçeceğinin hüküm altına alınması sorunu çözecektir.
www.resulkurt.com – 16.04.2019