11.11.2014 – Teşvik geliyor ama kazalar azalır mı?

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Teşvik geliyor ama kazalar azalır mı?


Yaşanan son kazalar neticesinde hazırlanan ve önümüzdeki günlerde Meclis’e gönderilecek yasa tasarısında ağırlıklı olarak iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin maddeler var.

Tasarıda işverenlerin iş güvenliği yükümlülüklerine uymaları için daha sıkı tedbirler olacak. Sorumlulukları yerine getirmeyen işverenlere para cezasının yanı sıra hapis cezasını da öngören bir düzene geçilecek.

 

 ‘2 puanlık’ ödül önemli

Yeni Torba Yasa’da çalışanlar için de cezai yaptırımlar var. Örneğin, işverenin verdiği koruyucu malzemeyi giymeyen, işyerindeki eğitime mazeretsiz katılmayan çalışanların işlerine son verilecek. İşveren bu kişiler için tazminat da ödemeyecek.

Her ne kadar yeni yasayla cezalar hem işveren, hem de işçi açısından ağırlaşıyor olsa da, görünen o ki kazalar sona ermeyecek. Bu nedenle cezanın yanında ödül de içeren yeni bir iş güvenliği yaklaşımı zorunlu.

Gelecek ay Meclis’e sunulması planlanan yasa tasarısına bu yönde maddeler gireceği ifade ediliyor. Çalışma Bakanlığı’na bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü bu yönde bir hazırlık yaptı.

Ancak teşvik veya ödüllendirme olarak düşünülen maddelere hem Maliye Bakanlığı hem de Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) itirazı olduğu söyleniyor. İtirazlar ortadan kalkarsa, son 1 veya 2 yıl işyerlerinde kaza yaşanmamış işverenlerin prim yükünde 2 puan azalma söz konusu olacak.

Bu 2 puanlık azalma bir çok önemli bir maliyet avantajı. Düzenleme gerçekleşirse işverenler kaza yaşanmaması için azami dikkati ve önlemi alırlar.

 

İşveren sendikasına görev düşüyor

İş kazalarının önlenmesi konusunda her kesimin üzerine düşen önemli yükümlülükler var. Aslında bugüne kadar pek sesleri çıkmadı ancak işveren sendikaları ve tek işveren konfederasyonu olan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) artık daha aktif olmalılar. TİSK iş sağlığı ve güvenliği konusunda devletin yaptıklarının da ötesinde bir eylem planı içerisinde olabilmeli.

İş kazalarının önlenmesi için cezalandırıcı tutumun yanı sıra teşvik eden, başarılı işyerlerini öne çıkaran yeni bir yaklaşım lazım. Almanya ve Belçika’da kaza yaşamayan işverenin maliyetini düşüren uygulamalar önemli başarılar sağladı.

 

Çimento sektörü örnek olmalı

Ülkemizde özellikle kendi sektöründe iş sağlığı ve güvenliğini ciddiye alan işyeri ve kuruluşları önemsemek, başarılarını paylaşmak gerekiyor.

İş güvenliği konusunda çimento sektörünün tartışılmaz bir başarısı var. Bu sektörde kurulu bulunan hem işçi, hem de işveren sendikası, iş kazalarının sona erdirilmesi açısından el ele verdiler ve önemli başarılara imza attılar. Özellikle işveren sendikası olan Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) neredeyse 10 yıldır sürekli yeni arayışlar içine girdi. Kazaların minimuma indiği önemli bir başarıya ulaştılar.

İşte sırf sendikaların bu konuya eğilmesi bile iş sağlığı ve güvenliği alanında nelerin başarılabileceğini ortaya koyuyor. Umarız Türk endüstri ilişkileri sisteminin bütün tarafları, işçisiyle işvereniyle böyle ortaklıklar yapar.

 

Dünyada 5’inci büyük…

Çimento sektörü son yıllarda hızla büyüdü. Türkiye’de sektörün 2013 yılının 3. çeyreği itibariyle GSYH içindeki payı yaklaşık yüzde 5.8 seviyesinde. Büyük inşaat projeleri, dev altyapı yatırımları ve nispeten hız kazanan kentsel dönüşüm, inşaat sektörünün en önemli kollarından biri olan çimento alt sektörünün büyümesinde büyük rol oynuyor. Yaklaşık 15 bin kişilik istihdam sağlayan sektör 71 milyon tonluk üretim ile Avrupa’nın en büyük çimento üreticisi, dünyanın da 5. büyük çimento üreticisi konumunda.

 

Kazaları azaltmanın sırrı belli

ÇEİS üyesi fabrikalarda meydana gelen kaza sayıları dikkate alındığı kaza sıklık oranı 2005’te 22.5 oranından 2013 yılında 13.7 oranına düşmüş. 1.700 günlere varan kazasızlık yakalayan ÇEİS üyesi çimento fabrikaları dahi olmuş.

Peki, işin sırrı ne? Her şeyden önce işverenler sendika çatısı altında bir araya gelmiş,  bu arada işçi sendikasının da desteğini arkalarına almışlar.

2003 yılından başlayarak, uluslararası iş sağlığı ve güvenliği kalite sistemini bütün fabrikalara uygulamışlar. Sonra kendilerini British Standarts Institution’a  denetletmişler.

İş sağlığı ve güvenliğinin kurumsal bir bakış açısı ve yönetim sistemi ile yürütülmesi, çimento sektörünün güvenlik kültürünü geliştirmiş. Kazalar azalmış. Sadece devletin yasa ve cezalarından bir şey bekleme anlayışından vazgeçelim. Önemli olan “iş güvenliği kültürüne” sahip olabilmek. İş güvenliğinde kaderci zihniyetten kurtulalım.







Milliyet Gazetesi – 11.11.2014

Görüntülenme Sayısı