‘İşsizlik fonu’ gençlere açılsın
İşsizlik sigortası 1999’da uygulanmaya başlayınca Türkiye’de çok önemli bir eksiklik giderilmişti. O tarihe kadar işsizlik riskine karşı hayata geçirilmiş herhangi bir mekanizma yoktu. İşsizlik sigortası hayata geçince, işsiz kalan kişilerin belirli koşulları yerine getirmesi halinde, işsizlik maaşı alması hakkı doğmuş oldu.
Ancak ilk kez işsizlik parasının ödenmeye başlandığı 2002’den bugüne kadar işsizlik sigortası fonunun önemli eksikliklerinin olduğu görüldü.
Bugünlerde işsizlik parasının 16 aya çıkartılması ve miktarının artırılması gündemde. Seçim sonrasında bu konu yeniden gündeme gelebilir. Ancak işsizlik sigortasından işsize ödenecek paranın miktarı ve süresinin çok hassas bir şekilde belirlenmesi gerekiyor. Aksi taktirde işsizlik sigortasından ödenen para bireylerin işsiz kaldığı sürenin uzamasına neden olabilir. Diğer yandan işsizlik parasının miktarı ve ödeme süresi kadar önemli başka diğer sorunlar da var ve bu sorunlar en az miktar ve ödenme süresi kadar önemli.
Fondan ‘teşvikler’
Bugünlerde işverenlerin pek çoğu işbaşı eğitim konusunda sağlanan teşvikten yararlanmak için çalışmalara başladılar. Aynı şekilde toplum yararına çalışma programı kapsamında bu yış içerisinde 120 Bin işsize iş sağlanacak olması da, İŞKUR’a kayıtlı işsizlerin yüzünü güldürdü. Ancak her iki programın maliyeti de işsizlik sigortası fonundan karşılanacak. Yani işsizlerin ödediği parayla işverenlere teşvik verilecek ve bazı işsizler toplum yararına istihdam edilecek.
İşsizlik sigortası fonunda işveren ve devletin de primleri var ve işverenler de fondaki paradan faydalanabilirler. Ancak fonun kuruluş amacı dışına çıkılmamasına azami dikkat gösterilmesi gerekiyor.
‘Şart’ var
İşsizlik sigortasındaki en önemli problemlerden birisi de, genç işsizlerin fondan yararlanamıyor olması. İşsizlik sigortasından maaş alabilmek için son 3 yıl içerisinde, son 120 günü kesintisiz olmak şartıyla en az 600 gün prim ödeme koşulu bulunuyor. Dolayısıyla yeni mezun gençler bu şartı yerine getiremiyorlar.
Gençler bir de genel sağlık sigortası prim borcuyla karşılaşıyor. 18, 20 ve 25 yaşını geçmiş ve eğitime devam etmeyen gençler, gelir testi yaptırarak yaşadıkları hane içerisindeki kişi başına düşen gelir üzerinden belirlenen prim miktarını ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanmak zorundalar. Yaş şartını geçtiklerinde anne veya babaları üzerinden sağlık hizmeti alamıyorlar. Dolayısıyla hem işsiz kalıp, hem de prim borcu ile karşılaşıyorlar.
Bu durumdaki genç işsizler için inovatif bir düzenleme ile işsizlik sigortasından maaş alabilmenin yolu açılabilir. Örneğin, İŞKUR’a kayıt yaptıran yeni mezun gençlere, işsizlik sigortasından maaş alınabilen en yüksek süre olan 10 ayın yarısı kadar yani 5 ay işsizlik maaşı bağlanabilir.
Genç işsizler bu şekilde işsizlik sigortasına prim borçlusu haline gelebilirler ve çalışmaya başladıktan sonra 3 yıl işsizlik sigortasına prim ödemeleri halinde, işsiz kaldıklarında 10 ay yerine daha önceden kendilerine ödünç olarak verilen 5 aydan geriye kalan süre yani yine 5 ay işsizlik sigortasından maaş alabilirler.
Bu sayede yeni mezunların hem iş arama kalitesi yükselecektir, hem de mezun oldukları dönemde ekonomik yoksunluk çekmeleri engellenecektir.
85 milyar TL fon hesabında
İşsizlik sigortası fonu büyüdükçe, yani fondaki para arttıkça bu paranın kullanımıyla ilgili endişeler de artıyor. Nisan itibarıyla fondaki para tutarı 85.3 milyar TL’yi aştı.
Maaş dağılımı çok adaletsiz
İşsizlik sigortası fonundan ödenen işsizlik parasında adaletsizlik söz konusu. İşçilerin işsizlik sigortası fonuna ödeyecekleri prim, prime esas kazançlarının yüzde 1’idir. Asgari ücret üzerinden SGK’ya bildirilen işçiden aylık 12 TL, prime esas kazancı 6.500 TL olan işçiden ise aylık 65 TL prim kesilir. Ancak bu işçiler işsiz kalıp işsizlik sigortası fonundan maaş almaya başladıklarında maaşı yüksek olan işçi ödediği primlerin karşılığını tam olarak alamıyor. Çünkü işsizlik sigortası fonundan bağlanan maaş için üst limit söz konusu.
Bir işsiz, işsizlik sigortası fonuna ne kadar prim ödemiş olursa olsun 2015 yılının ilk altı ayı için en fazla 954 TL işsizlik maaşı alabiliyor. Dolayısıyla 12 TL prim ödeyen 477 TL işsizlik maaşı alırken, 65 TL prim ödeyen 954 TL maaş alabiliyor.
Hâlbuki prime esas kazancı 6.500 TL olan kişiye, işsizlik maaşı hesaplama kriterlerine göre 2.600 TL maaş ödenmesi gerekiyor. Dolayısıyla maaşı yüksek olan bir kişi işsiz kaldığında büyük bir kayıp yaşıyor. İşsizlik sigortasına yüksek prim ödeyen kişiler için maaş miktarında olmasa bile farklı konularda başka bazı hizmetlerin sağlanması gerekiyor. Düşük prim ödeyenle, yüksek prim ödeyen arasında fark olması esastır. İşsizlik sigortasında bu fark üst sınır dolayısıyla ortadan kalkıyor.
Milliyet Gazetesi – 10.05.2015