Cuma namazı izni toplu iş sözleşmesi ile düzenlenir
Cuma namazına gitme konusunda işyerleri değişik uygulamalar yapabiliyor. Bazı işverenler cuma günleri çalışanların cuma namazını kılabilmesi için öğle ara dinlenmesinin süresini uzatıyor. Bazı işverenler ara dinlenme saatlerini namaz saatlerinde kullandırıyor. Bazı işverenlerde bu konuyu hiç düzenlemiyor. Çalışma hayatına baktığımızda cuma namazı iznini işçilerin bir kısmı kullanıyor, bir kısmıda kullanamıyor. Cuma izni/cuma namazına gitme konusu çalışma hayatında taraflar arasında sorunlara yol açabiliyor. Bu konuyu çeşitli yönleri ile açıklamaya çalışalım.
Çalışma mevzuatında cuma namazı izni konusu düzenlenmemiştir. Çalışma mevzuatı bir çok konunun düzenlenmesini işçi ve işverene bırakmıştır. Cuma namazı izni de işçi ve işverenin aralarında yapacakları iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile serbestçe düzenlenebilir. İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde işçinin cuma namazına gidip gitmeyeceği düzenlenmişse düzenlenen bu kurala göre hareket edilir.
İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde cuma namazı izni düzenlenmemişse işveren yönetim hakkı kapsamında işçiye izin verir veya vermez. İşveren cuma namazı iznini işçiye ilk önce verip işçi belirli bir süre bu izni kullandıktan sonra, işveren daha sonra ben bu izni kaldırdım diyemez. Çünkü cuma namazı izni çalışma koşulu haline gelmiştir. Yargıtay bu konuda “ Davacı dosya kapsamına göre satın alma müdürüdür. İşyerine kısa süreli giriş çıkış yapabilmektedir. Akdin feshine kadar bu şekildeki uygulamanın devam ettiği görülmektedir. Öte yandan Cuma Namazı saatleri ile ilgili işyerinde namaz saatlerinde davacı işçiye izin verildiği ve bunun 5 yılı aşkın bir süre devam ettiği, bir sorun yaşanmadığı, hatta öğlen arasının yaz-kış saat uygulamasına göre düzenlenerek buna imkân tanıdığı dosya kapsamındaki taraf tanıklarının anlatımlarından anlaşılmaktadır. Davacı açısından bu tür çalışma şekli iş şartı haline gelmiştir. İşverenin bu çalışma şeklini değiştirmesi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22.maddesine aykırıdır. İşçi iş sözleşmesinin şartlarındaki aleyhe değişikliği kabul etmeyerek işyerini terk etmek sureti ile eylemli olarak feshetmiştir. Bu halde davacı kıdem tazminatına hak kazanır. Kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken reddi hatalıdır.” kararını vermiştir. (Bkz . Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 12.07.2011 tarihli E.2009/13474, K.2011/23572 kararı.)
Yargıtay kararında da yer aldığı üzere işçiye cuma namazı izni verilip daha sonra bu izin işçinin onayı olmadan kaldırılırsa, işçi de bu nedenle işten ayrılırsa işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekiyor.
Güneş Gazetesi – 08.09.2015