SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI YADİGAR GÖKALP İLHAN:

-PERSONELİMİZ OLMADAN BİZİM GERÇEK BİR BAŞARIYA ULAŞMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL. PERSONELİMİZE DEĞER VERMEMİZ GEREKİYOR

-CEZALANDIRMA, YILDIRMA GİBİ YAKLAŞIMLARIN YERİNE ÖDÜLE DAYALI BİR YÖNETİM ANLAYIŞINA SAHİP OLALIM

-SOSYAL GÜVENLİK REFORMU İLE BİRLİKTE SSK, BAĞ-KUR, EMEKLİ SANDIĞI AYRIŞMALARINI BÜYÜK ORANDA AZALTTIK

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Yadigar Gökalp İlhan, Başkanlık görevine atanmasının ardından genel değerlendirme toplantısı yapmak üzere 81 İl Müdürüyle Ankara’da bir araya geldi.

SGK Erdoğan Özen Konferans Salonu’nda yapılan toplantının açılışında konuşan Gökalp İlhan, ülkemizin Sosyal Güvenlik Reformu ile çok önemli bir düzenlemeyi hayata geçirdiğine vurgu yaparak, reformun pek çok dünya ülkesine model olduğunu söyledi.

Türkiye dışında böylesine kapsamlı bir reformu gerçekleştiren başka bir ülke olmadığına işaret eden Gökalp İlhan, elde edilen başarıda emeği geçen tüm yönetici ve çalışanlara teşekkür etti.

Gökalp İlhan:  Personelimiz Olmadan Bizim Gerçek Bir Başarıya Ulaşmamız Mümkün Değil. Personelimize Değer Vermemiz Gerekiyor.

Gökalp İlhan, personel politikalarının önemine değinerek “Personelimiz olmadan bizim gerçek bir başarıya ulaşmamız mümkün değil. Personelimize değer vermemiz gerekiyor. Biz hep vatandaş odaklı yönetim anlayışından söz ediyoruz. Vatandaşımızı memnun edebilmek için personelimizin memnun olduğu ortamlar gerekiyor, hem fiziksel ortamlar itibariyle hem de iş yaşamındaki huzur açısından. Personelimiz çalışma ortamında ne kadar mutlu ise bu durum vatandaşımıza aynı şekilde yansıyacaktır diye düşünüyorum” dedi.

Mobbing Komisyonu hakkında da bilgi veren Gökalp İlhan, komisyona gelen bir takım başvuruların olduğunu ve bu olumsuzlukların azaltılmasının Kurum açısından önemli olduğunu kaydetti.

Gökalp İlhan: Cezalandırma, Yıldırma Gibi Yaklaşımların Yerine Ödüle Dayalı Bir Yönetim Anlayışına Sahip Olalım

Çağdaş yönetim modellerinde cezalandırma, yıldırma gibi yaklaşımların artık kalmadığına dikkati çeken Gökalp İlhan, İl Müdürlerinden daha çok ödüle dayalı bir yönetim anlayışına sahip olmalarını isteyerek, “Ben emrederim, masaya vururum yaptırırım, korkuturum gibi anlayışlar çağdaş yönetim anlayışında yer almayan yönetim modelleri. Dolayısıyla mümkün olduğunca çağda