E-Yaklaşım / Ekim 2024 / Sayı: 382
I- GİRİŞ
Her ülkenin kendi milli dilini ülkesinde hâkim kılmak amacıyla mevzuat düzenlemeleri yapma hakkına sahip olmasından([1]) hareketle, Türkçenin ülkemizin ticari hayatında da mecburi dil olarak kullanılması için 1926 yılında İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun([2]) yürürlüğe konulmuştur.
Adı geçen Kanun’un 1. maddesinde, “Türk tabiiyetindeki her nevi şirket ve müesseseler, Türkiye dâhilindeki her nevi muamele, mukavele, muhabere, hesap ve defterlerini Türkçe tutmağa mecburdurlar.” hükmüne yer verilmek suretiyle, Türk mevzuatına göre kurulmuş şirket ve müesseselerin tüm işlem, yazışma (haberleşme), sözleşme, defter ve hesaplarını Türkçe olarak tutması emredici olarak tanzim edilmiştir. Bu Kanunda ayrıca, zikredilen kurala aykırı olarak düzenlenmiş olan belgelerin şirket lehine dikkate alınmaması ve bahsi geçen kuralı ihlal edenlerin cezai yaptırımla tecziye edilmesi öngörülmüştür.
İşte bu çalışmada, 805 sayılı Kanun kapsamında, Türk uyrukluğunda bulunan şirket ve müesseselerin tüm işlem, sözleşme, yazışma, hesap ve defterlerinde Türkçe kullanma mecburiyeti tüm yönleriyle ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
II- İŞLEM, DEFTER VE BELGELERİNİ TÜRKÇE DÜZENLEMESİ GEREKENLER
A- TÜRK TABİİYETİNDEKİ ŞİRKET VE MÜESSESELER
805 sayılı Kanun’un 1. maddesinde, defter ve belgelerini Türkçe tutma yükümlülüğüne tabi kılınanlar “Türk tabiiyetindeki her nevi şirket ve müesseseler” şeklinde belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun([3]) (TTK) 124. maddesinde ticaret şirketlerinin; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibaret olduğu ifade edilmiştir. Bu durumda, ülkemiz mevzuatına göre kurulmuş olan tüm ticaret şirketleri sözü edilen Kanun kapsamında bulunmaktadır. Diğer taraftan öğretide, ticaret şirketleri yanında adi şirketlerin ve ayrıca müessese olarak değerlendirilmesi nedeniyle esnaf ve sanatkâr işletmeleri ile gerçek kişilerce işletilen ticari işletmelerin adı geçen Kanun kapsamında olduğu dile getirilmektedir.
Bunun yanında, Türk tabiiyetindeki ticaret şirketlerinin Türkiye dâhilinde, diğer Türk şirketleriyle yapacağı sözleşme([4]) ve yazışmalar yanında, yabancı şirket ve müesseselerle yapacağı işlem, sözleşme ve yazışmaların da Türkçe olması gerekmektedir. Bununla beraber, Türk tabiiyetindeki şirket ve müesseselerin, yabancı ülkelerde açtıkları şube ve kurduğu ya da iştirak ettiği şirket ve işletmeler ile Türkiye dışında yaptıkları işlem ve yazışmalar anılan yükümlülüğün kapsamı dışındadır. Aynı doğrultuda olmak üzere, bir Türk şirketi ya da müessesesinin Türkiye dışında yapacağı bir sözleşmenin hüküm ve sonuçları Türkiye’de doğmuş olsa bile bunun Türkçe olması zorunlu değildir.
B- YABANCI ŞİRKET VE MÜESSESELER
805 sayılı Kanun’un 2. maddesinde, “Ecnebi şirket ve müesseseler için bu mecburiyet Türk müessesatı ile ve Türkiye tebaasından olan efrat ile muhabere, muamele ve temaslarına ve devair ve memurini Devletten birine ibraz mecburiyetinde bulundukları evrak ve defterlerine hasredilmiştir.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu hükme istinaden yabancı şirket ve müesseseler için Türkçe kullanma zorunluluğu, Türk müesseseleri ve Türkiye vatandaşlarıyla olan yazışma, işlem ve temasları ile devlet daireleri ve devlet memurlarından birine ibraz zorunluluğunda bulundukları evrak ve defterlerle sınırlıdır. İki yabancı şirketin Türkiye’de akdettiği bir sözleşmenin Türkçe olması zorunlu değildir Kanun koyucu, yabancı şirket ve müesseseler açısından Türkçe kullanma zorunluluğunun kapsamını dar tutmuştur.