Ecrimisil Kavramı ve Hukuki Mahiyeti

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Mehmet Ezhan DOĞRUSÖZ*

E-Yaklaşım / Temmuz 2024 / Sayı: 379

I- GİRİŞ

Hukukta geçerli olan, kişilerin gerçekleştirdikleri işlem ve eylemlerde iyiniyetli olmalarıdır. Örneğin, hakların ifa edilmesinde ve borçların yerine getirilmesinde iyiniyet koşulu da aranır. Bir menkul veya gayrımenkulün zilyetliğinin elde edilmesinde de iyiniyetin varlığı asıldır. Aksi durum, hukuk düzeni tarafından müeyyide ile karşılanabilecektir.

Haksız olarak elde etme yani haksız zilyet olunması, sonuçta bir zararın da ortaya çıkmasına sebebiyet verebilecektir zira bu durum, meşru zilyedin kullanımına engel olacağı gibi fuzuli şagil olarak adlandırılanın işgal ettiği süre boyunca bir kazanım (gelir) elde etmesini de sağlayabilecektir.

Gerek taşınırlarda ve gerekse de taşınmazlarda haksız elde etme ve bu durumun doğurduğu hukuki sonuç, ecrimisil kavramını karşımıza çıkartmaktadır. Ecrimisil, sonuçta ortaya çıkan zararın giderilmesi ile ilgili bir kavram olmaktadır. Bu kavramın kapsamı geniş olduğu gibi, doktrinde de hukuki mahiyeti üzerinde durulmuştur. Bu yazıda, ecrimisil kavramı genel bir bakış açısı ile ele alınacak ve duraksama yaratan bazı noktalar üzerinde durulacaktır.

II- KAVRAM VE HUKUKİ DÜZENLEME

Günümüzdeki uygulamada haksız işgal tazminatı olarak değerlendirilir ve hak sahibinin açık veya zımni rızası olmadan bir yeri veya şeyi geçerli bir hukuki nedene dayanmadan kullananın ödemekle yükümlü olduğu karşılıktır. Ecrimisil, malikinin rızası dışında taşınmazının gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle ödenen tazminattır. Haksız işgal, haksız eylem niteliğinde olup, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olarak tanımlanmaktadır([1]).

 
Görüntülenme Sayısı