E-Yaklaşım / Ekim 2023 / Sayı: 370
I- GİRİŞ
1980’li yıllardan itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Neo-Liberal düşünce, dünya ekonomilerinde köklü değişimlere yol açmıştır. Özellikle dışa kapalı, ithal ikameci sanayileşme stratejisini benimseyen gelişmekte olan ülkeler, hükümet değişimleri kanalıyla Neo-Liberal akıma maruz kalmışlardır. Böylece dışa açık, sermaye hareketlerinin önünde engelin olmadığı küresel ekonomiler meydana gelmeye başlamıştır. Durum böyle olmasına karşın, henüz yapısal dönüşümünü tam olarak gerçekleştirememiş gelişmekte olan ülke ekonomileri bu hızlı dışa açılma hareketinden olumsuz etkilenmişlerdir. Dış açık sorunu ile baş başa kalan bu ülkeler, ülke içinde kıt bir yapıda olan dövizi azamileştirmek adına çeşitli politikalar üretmeye başlamışlardır.
Yeniden müdahaleci devlet anlayışının hakim olmaya başladığı son dönemlerde, ihracat kalemi gelişmekte olan ülkeler bakımından kritik öneme sahip bir konuma gelmiştir. Ülke yönetimleri, para ve maliye politikası araçları ile yerli üreticilerin uluslararası mecrada rekabet avantajı kazanmasına dönük planlar hazırlamışlardır. Söz konusu araçlar içerisinde ise vergileme ise çeşitli mekanizmaları etkilemesi nedeniyle işlevsel bir yapıya sahiptir. Çünkü ihracat sektörüne sağlanacak vergisel teşvikler, hem üreticileri maliyet açısından avantajlı konuma getirecek hem de bu sayede ülkeye gelecek döviz miktarı artacaktır.
Ülkemizde ihracat sektörüne yönelik önemli vergisel teşvikler vardır. Bu noktada 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesi önemli düzenlemeleri bünyesinde barındırmaktadır. Bundan ayrı olarak, ihracat işlemi, küreselleşmenin sahip olduğu yapı gereği çeşitli yansımaları olabilmektedir. Bu ise vergilemenin paydaşları arasında bazı yorum farklarının oluşmasına yol açıp, vergisel ihtilaflara meydan verebilmektedir.
Bedelsiz ihracat uygulaması, ihracatta KDV iadesi bağlamında kafa karıştıran alanlar arasında yer almaktadır. Zira bu uygulamada yurt dışından bir bedel alınmadan, yurt dışına mal çıkarılmaktadır. Bu işleyiş ise akıllara, söz konusu uygulamanın KDV iadesine nasıl tesir edeceği sorusunu getirmektedir. Bu çalışmada bedelsiz ihracat uygulaması, vergisel perspektiften değerlendirilecektir.
II- BEDELSİZ İHRACAT UYGULAMASI
06.06.2006 tarih ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İhracat Yönetmeliği’nin 4/1-c hükmüne göre bedelsiz ihracat; “bedeli yürürlükteki kambiyo mevzuatı çerçevesinde yurda getirilmesi zorunlu olmaksızın yurt dışına yapılan mal çıkışlarını” ifade etmektedir. Bedelsiz ihracat uygulamasına dönük usule ilişkin düzenlemelere ise 12.07.2008 tarih ve 26934 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2008/12 Sayılı Bedelsiz İhracata İlişkin Tebliğ’de (2008/12 sayılı Tebliğ) yer verilmiştir.
Bedelsiz olarak ihraç edilebilecek mallara ait hükümlere ise yine 2008/12 Sayılı Bedelsiz İhracata İlişkin Tebliğ’de yer verilmiştir. Bahse konu tebliğin 2/1 hükmüne aşağıda yer verilmiştir:
“a) Gerçek veya tüzel kişiler tarafından götürülen veya g&ou…