E-Yaklaşım / Temmuz 2023 / Sayı: 367
I- GİRİŞ
Kongre, sempozyum ve toplantı etkinlikleri; halkla ilişkiler etkinliği olarak kabul edilmekte ve belli bir alandaki yenilikleri, gelişmeleri toplumla paylaşmak, konunun kurumsal çerçevesini, pratiğe dökmek amacıyla akademisyen ve o daldaki meslek uygulayıcılarının bir araya geldiği, akademik çevrelerin ve o alandaki mesleki gurularının, ortak bir tartışma zemininde buluştukları etkinliklerdir. Bu kapsamda çeşitlilik gösteren etkinliklerin organizasyonu, planlaması ve yönetimi ise bir uzmanlık alanı olup bu sürecin yönetiminde profesyonel şirketler rol almaktadır. Organizasyon kapsamındaki tüm giderler ve katılımcıların ulaşım, konaklama vb. giderleri bu şirketler tarafından karşılanmakta ve organizasyon tamamlandığında edilmek istenilen kar rakamı ile birlikte ilgili kuruma fatura edilmektedir. Bu tarz etkinliklerde sık karşılaşılan bir durum olarak, bazı katılımcıların toplantılara kendi imkânlarıyla katılmaları ve ulaşım/konaklama için yaptıkları harcamaları organizasyon şirketlerinden talep etmeleri halinde, katılımcılar adına düzenlenen bu belgelerdeki (uçak bileti, otobüs bileti, otel faturası vs.) tutarların öncelikle ödenmesi ve ardından ilgili kuruma fatura edilmesi durumlarında, bu tutarların gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı, gider pusulası düzenlenip düzenlenmeyeceği, stopaj uygulanıp uygulanmayacağı ve söz konusu belgeler muhteviyatı KDV’lerin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususları karşımıza çıkmaktadır.
II- ORGANİZASYONLARA İŞTİRAK EDEN KATILIMCILARIN ULAŞIM VE KONAKLAMA MASRAFLARININ KURUM KAZANCININ TESPİTİNDE GİDER OLARAK YAZILMASI
Eskiye nazaran günümüzde çok daha fazla, tercih edilen ve merak uyandıran organizasyon işlemleri, organizasyon firmaları tarafından gerçekleştirilmektedir. Organizasyon firmaları, fazlasıyla detaycı tutumlar ile ayrıntılı bir şekilde çalışmaktadır. Ulusal ya da uluslararası katılımcıların bir araya gelerek gerçekleştirdiği etkinlikleri planlayan şirketler, etkinliğin duyurulmasından mekan seçimine, logo, afiş, poster, davetiye gibi baskı işlerinden tüm ödemelerin yapılmasına kadar birçok faaliyeti ilgili kurum adına yerine getirmektedirler.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6. maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 38. maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanun’un 40 ve 41. maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 40. maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin (1) numaralı bendinde de ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümlere göre, profesyonel şirketler tarafından organize edilen toplantılara katılanların, kendi imkânlarıyla karşıladıkları ulaşım ve konaklama harcamaların organizasyon şirketince katılımcılara ödenen kısmı; işin mahiyetine ilişkin olması, Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi ve bu tutarların hizmet verilen kuruma yansıtılması suretiyle gelir olarak dikkate alınması halinde, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkündür.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu’nun;
• 37. maddesinde, “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.“,