İşe geç gelenler dikkat!
Çalışma hayatında hem işçinin ve hem de işverenin uymakla yükümlü olduğu yükümlülükler vardır. İşverenin iş sözleşmesinden ve kanundan doğan en temel borcu işçinin çalıştığı süreye göre ücret ödemek iken, işçinin temel borcu ise iş görme borcunu işverenin talimatları doğrultusunda yerine getirmesidir. İşçi işini yaparken çalışma kurallarına ve sürelerine uymakla da yükümlüdür. Bu nedenle geçerli bir mazereti olmadan devamsızlık yapmamalıdır.
Zira işçinin devamsızlığı bazı yükümlülükler altına giren işverenin, çalışma düzenini programlayamaması ve zarara uğramasına sebep olabilecektir.
Tazminatsız fesih hakkı
Geçerli bir mazerete dayanmayan devamsızlık veya işe geç gelinmesi belirli yaptırımlara bağlanmış olup kusurun ağırlığına göre işverene haklı veya geçerli nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme imkânı tanımıştır.
İş Kanunu’nun 25/II. Maddesi’nin g bendi uyarınca, “İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir nedene dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde işveren iş sözleşmesini haklı nedene dayandırarak tazminatsız feshedebilecektir.
Devamsızlık, o gün için iş görme borcunun tamamının işçi tarafından yerine getirilmemesi şeklinde anlaşılmalıdır. Bu bağlamda, işçinin çalışma saatlerine aykırı işe geç gelmesi veya iş süresinden az çalışma durumları İş Kanunu’nun 25/II. maddesinde ifade edilen devamsızlık hallerinden kabul edilmeyecektir.
Kanunda geçen işgününden kasıt, işçinin çalışmasının zorunlu olduğu günlerdir. İş günü, kanunen iş günü kabul edilen günlerle birlikte iş veya toplu iş sözleşmeleriyle iş günü kabul edilen günlerdir. Belirtilen bir aylık süre takvim ayı olmayıp, son devamsızlık gününden geriye doğru hesaplanacak bir aylık süreyi ifade eder.
Mazerete bakılır
İşçinin sık sık işe geç kalması, mutlak bir geçerli fesih nedeni olmadığı gibi, aksine, işçinin ikazlara rağmen kusurlu şekilde işe geç gelmesi haklı neden olarak da değerlendirilebilir.
İşçinin kabul edilebilir bir mazerete dayanarak devamsızlık yapması, işverene haklı veya geçerli nedenle fesih hakkı veremeyecektir.
Yapılan devamsızlığın işverenden/işyeri yetkililerinden izinli olarak yapılması veya haklı bir nedene dayanması halinde işverenin derhal fesih hakkı söz konusu olmayacaktır. İşçi izni yetkililerden almalıdır. Yetkisiz kişilerden alınan izinlerin geçerliliği olmayacak ve bu yönüyle yapılan fesihler haklı kabul edilebilecektir.
İş Kanunu’nun işverene haklı nedenle fesih yetkisi veren sürelere ulaşmayan ancak işin yürütümünde ve çalışma düzeninde olumsuzluklara sebep olan ve alışkanlık haline gelmiş devamsızlık halleri geçerli neden kabul edilebilecektir.
İşçinin sürekli işe geç kalması, işyerinde huzursuzluklara ve iş akışında aksaklıklara neden olması, izin almaksızın işyerinden erken ayrılması iş sözleşmesinin feshi için geçerli kabul edilebilecektir. Başka bir ifadeyle, işçinin sık sık işe geç gelmesi geçerli neden olarak kabul edilebilecek bir davranıştır.
Uzun yıllar işyerinde çalışmış olup düzenli olarak işine devam eden bir işçinin hastalıktan veya ulaşımdan yada ailevi nedenlerden dolayı sık sık işe geç kalması geçerli neden olarak değerlendirilebilirken; sosyal hayatından dolayı gece geç saatte uyumasından kaynaklanan gecikme, özensizlik, duyarsızlık, ihmal, kasti olarak işe geç kalması gibi gerekçeler geçerli neden olmaktan çok haklı nedeni ihsas etmektedir.
Yargıtay, tanıklık, bilirkişilik, resmi mercilerin çağrısına uyulması gibi durumları haklı neden olarak değerlendirmiştir. Ancak devamsızlığın haklı nedene dayandığı hallerde iyi niyet kuralı gereği işçinin yokluğunda gerekli tedbirleri alabilmesi için devamsızlık nedenini işverene mümkün olan en çabuk sürede bildirmesi gerekir.
www.resulkurt.com – 09.05.2019