Taksiciye, dolmuşçuya sigorta yapılması şart
Ticari taksilerde ve dolmuşlarda çalışan şoförler aslında plaka sahibine bağlı işçilerdir. Yani plaka sahibi işveren, şoförler ise işçi konumundadır. Bir fabrikada çalışan işçi için SGK nezdinde hangi işlemler yapılıyorsa, takside şoför olarak çalışan kişi için de aynı işlemler plaka sahibi tarafından yapılmalıdır. Fakat taksicilerin sigortalılığında bazı istisnalar var. Taksi ve dolmuş şoförleri için sigortalılık işlemlerinde kritik nokta, ay içerisinde kaç gün çalışıldığıdır.
10 gün sınırı
5510 sayılı Kanunun Ek 6. maddesi uyarınca sigortalılık işlemleri yürütülen taksi ve dolmuş şoförleri için iki tip işlem söz konusudur. Ay içerisinde 10 gün ve daha fazla çalışmak üzere sözleşme imzalamış bir şoförün primleri plaka sahibi tarafından ödenmektedir. Şoför ay içerisinde 30 gün çalışıyorsa primlerin tamamı plaka sahibi tarafından ödenir.
Şoförün takside ay içerisinde kaç gün çalıştığının en önemli göstergesi iş sözleşmesidir. Ancak bazı özel durumlar dışında iş sözleşmesinin yazılı yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Dolayısıyla şoförün ay içerisinde takside kaç gün çalıştığının göstergesi şoför ile plaka sahibi arasında sözel olarak yapılmış anlaşma da olabilir. Taksici ay içerisinde kaç gün çalıştığını ortaya koyan belgeleri ileride bir anlaşmazlık olması ihtimaline karşı saklamalıdır.
30 güne tamamlama
Ay içerisinde plaka sahibinin taksisinde 10 günden fazla fakat 30 günden az çalışan bir şoför isterse primlerini 30 güne tamamlayabilir. Ay içerisindeki çalışma süresini 30 güne tamamlamak isteyen bir şoför işsizlik sigortasından yararlanmak istemiyorsa günlük 13.5 TL, işsizlik sigortasından da yararlanmak istiyorsa 14.8 TL ödemek durumundadır. Primlerini 30 güne tamamlayan şoför emeklilik için prim gün sayısına ekleme yapmış olacaktır. Bu nedenle bütün şoförlerin primlerini 30 güne tamamlamaları kendileri için avantajlıdır.
9 gün çalışanlar
Ay içerisinde plaka sahibinin taksisinde 10 günden az çalışan şoförlerin primlerinin ise kendileri tarafından ödenmesi gerekmektedir. Aslında ‘part – time’ çalışan işçiden hiçbir farkı olmayan bu durumdaki taksi şoförleri için çıkartılan düzenleme önemli bir sorun alanı yaratıyor. Plaka sahibine bağlı olarak ay içerisinde 9 gün çalışan taksici primini kendi öderken, 10 gün çalışan taksicinin primi plaka sahibi tarafından ödenmektedir. Dolayısıyla taksicinin çalışma süresi sigorta işlemleri açısından çok kritiktir. İş sözleşmelerindeki çalışma sürelerinin bu noktada taksiciler açısından önemi büyüktür.
Ay içerisinde takside 10 günden az çalışan bir kişinin sigorta primleri kendisi tarafından yatırılmak durumundadır. Bu durumda şoför 2015 yılı ikinci altı ay itibarıyla aylık 303.52 TL prim yatırmak durumundadır. İşsizlik sigortasından da yararlanmak isterse bu durumda 331.53 TL prim yatırması gerekmektedir.
Rakam artacak
Ay içerisinde plaka sahibine bağlı olarak 10 günden az çalışan taksicilerin kendi ceplerinden ödeyecekleri prim her yıl biraz daha artıyor. 2011 yılında 18 günle başlayan bu ödemeler 2015 yılında 22 güne yükseldi. Bu rakam her yıl artacak ve sonuçta 30 günü bulacak. Dolayısıyla plaka sahiplerinin üzerinden alınıp taksicilerin sırtına yüklenen prim yükü her yıl daha da artarak devam edecek.
Ölüm aylığı
Plaka sahibine bağlı olarak ay içerisinde 10 günden az çalışan taksicinin kendi ödediği primler içerisinde iş kazası ve meslek hastalığı primi bulunmuyor. Dolayısıyla bu şekilde çalışan bir taksici iş kazası geçirip hayatını kaybederse geride kalan yakınlarına SGK tarafından ölüm geliri bağlanmasına imkan yok. Yalnızca eğer bu kişinin primleri ölüm aylığı almaya yetiyorsa geride kalanlara ölüm sigortasından ölüm aylığı bağlanması mümkün.
Yeni düzenleme şart
Ev hizmetlerinde ay içerisinde 10 günden az çalışan kişilere işverenleri tarafından yüzde 2 oranında iş kazası ve meslek hastalığı primi ödeniyor. Yani eve gelen temizlikçi cam silerken ayağı kayıp düşse geride kalanlarına ölüm geliri bağlanması mümkün. Ancak bu hak taksicilere sağlanmamış. Her gün yollarda trafikle cebelleşen taksi şoförlerinin iş kazası yaşama ihtimali çok yüksek. Bu nedenle bu konuda bir adım atılmalı. Diğer yandan teknolojinin gelişmesi ve sigortacılıkta da önemli adımların atılması ile birlikte taksicilerin sigortalılığı konusunda da yeni adımlara ihtiyaç olduğu görülüyor. Geçmişte sıkı bir denetime tabi tutulan sektöre yönelik seçim sonrası yeni planlamaların yapılması ve dengeyi koruyacak bir yapının hayata geçirilmesi gerekiyor. Şoförlerin esnaf gibi gösterilmesi, 10 günden fazla çalıştırılan şoförlerin SGK’ya daha düşükten bildirilmesi gibi sorunların çözümü için yeni yöntemler şart.
Milliyet Gazetesi – 01.11.2015