04.11.2014 – İşe iade davası kimlerin hakkı?

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

İşe iade davası kimlerin hakkı?


İş güvencesi kapsamındaki işçilerin “işe iade davası” açma hakları bulunuyor. Pek çok durumda işverenler sözleşme fesihlerini yani işten çıkarmayı usulüne uygun bir şekilde ve somut delillerle gerçekleştirmedikleri için işe iade davası açan işçiler bu davaları kazanıyorlar. Ancak işinden olanların bu süreçte dikkat etmeleri gereken süreler ve yazılı başvurular var. Dava açmak için ve işe başlamak istediğini işverene bildirmek için gerekli süreleri kaçıran işçiler bu haklardan mahrum kalabilirler.

İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca 30 ve daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde en az 6 aylık kıdemi olan işçiler iş güvencesi kapsamındadır. Geçtiğimiz ay yürürlüğe giren torba yasa ile yer altında çalışan işçiler için iş güvencesi koşullarında değişiklik yapıldı. Buna göre yer altında çalışan işçiler için en az 30 işçinin çalıştığı bir işyerinde çalışmak, iş güvencesinden yararlanmak için yeterli sayıldı. Yer altında çalışan işçiler için iş güvencesindeki en az 6 ay kıdemi olma koşulu kaldırıldı.

 

1 ayda dava açılmalı

İş güvencesi kapsamındaki bir işçinin iş sözleşmesini fesheden işveren bunu geçerli bir nedene dayandırmak zorundadır. Dolayısıyla iş güvencesi kapsamındaki işçisini işten çıkaran işveren çok dikkatli olmak durumundadır. İş güvencesi kapsamında olan bir işçi eğer işten çıkarılma sebebinin geçerli bir neden olmadığını düşünüyorsa fesih tarihini izleyen bir ay içerisinde iş mahkemesine dava açmak durumundadır. Buradaki bir aylık süre hak düşürücü süredir. Yani bir ay içerisinde dava açmayan işçi bu hakkını kaybeder.

 

İspat yükümlüsü işveren

İşçinin açtığı davada işveren işten çıkarma nedeninin geçerli bir neden olduğunu ispat etmekle yükümlüdür. Yani işçi davayı açınca fesih nedeninin geçerli bir neden olmadığını ispat etmek durumunda değildir. İşveren kendi fesih nedeninin geçerli bir neden olduğunu delilleriyle ispat etmek zorundadır. Eğer mahkeme işverenin fesih nedeninin geçerli olmadığına kanaat getirir ve feshi geçersiz sayarsa işçiyi işine iade eder.

Karar tarihinden itibaren bir ay içerisinde işverenin işçiyi işe başlatma zorunluluğu vardır. Mahkeme feshin geçersiz olduğuna karar verirken işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde ödemesi gereken tazminatı da belirler. Bu tazminatın adı “işe başlatmama tazminatıdır” ve ancak işveren işçiyi işe başlatmazsa ödenir. Eğer işveren işçiyi işine başlatırsa bu tazminatı ödemek durumunda değildir.

 

10 günlük süre önemli

İşçi eğer mahkeme kararını verdikten sonra 10 işgünü içerisinde işverene işe başlamak istediğini yazılı olarak bildirmezse bu hakkından feragat etmiş sayılır. Yani işine geri dönmek istemediği kabul edilir ve işe başlatmama tazminatını alamaz.

İşçinin işe iade kararı ile birlikte dava sürdüğü müddetçe işinden ayrı kaldığı dönemdeki ücret alacağı da doğar. Örneğin iş sözleşmesi 1 Ocak 2014’te feshedilmiş bir işçi mahkeme 1 Haziran 2014’de sonuçlanmışsa 4 aylık ücret ve diğer alacaklarına hak kazanmış olacaktır. Dolayısıyla davanın uzaması halinde işçi en fazla 4 aylık süre kadar ücretine hak kazanabilir. Davanın uzaması nedeniyle 4 aydan daha uzun süreler için işçinin ücreti ödenmez. Kanunda işe iade davalarının seri muhakeme usulü ile iki ay içerisinde sonuçlandırılacağı ve temyiz edilmesi halinde Yargıtay’ın bir ay içerisinde kesin kararını vereceği yönünde hüküm olmasına rağmen uygulamada ne yazık ki bu sürelerin çok üzerine çıkıldığı görülmektedir. Bu nedenle dava uzasa bile işçiler en fazla 4 aylık süre için ücretlerini alabilmektedirler.

 

İşsizlik maaşı devrede

İşveren eğer işçinin iş sözleşmesini feshederken kıdem ve ihbar tazminatı ödemişse bu ödemeleri işçiyi yeniden işe başlattığında fesih geçersiz sayıldığı için işçiden isteyebilir.

İşçi eğer gerekli prim ödeme şartlarını sağlayarak işten çıkartılmış ve işe iade davası açmışsa işsizlik maaşı alabiliyor.

Torba yasada yapılan değişiklikle işe iade davası açan işçiye işsizlik maaşı, işe iade davası nedeniyle yatırılan primlerin son günü esas alınarak bağlanacak. Dolayısıyla işsiz kalan kişiye işsizlik maaşı işveren işçiyi işe başlatmaz ise kendisi adına prim yatırılmış son günden sonra başlatılacak. Bu şekilde hem işçiye haksız işsizlik maaşı ödenmemiş olacak, hem de işsizlik maaşı alabilmek için hak ettiği sürenin bu şekilde boşa geçmesi engellenmiş olacak.





Milliyet Gazetesi – 04.11.2014

Görüntülenme Sayısı