Akaryakıtta Bizi Kim Dövüyor

|Hürriyet Gazetesi| |16.12.2010|

ÖNCE, bilinen bir fıkrayı hatırlatalım.

Bir boks maçında, dayak yiyen boksöre ilk raund bittiğinde, antrenörü;

– Aferin evladım, çok iyi gidiyorsun. Adamı iyi dövdün, devam et…

demiş. İkinci raund başlamış, değişen bir şey yok. Bizim boksör dayak yemeye devam ediyor, bir gözü de iyice morarmış. Raund bittiğinde antrenörü;

– Çok iyi dövüştün, bravo. Adamı öyle dövdün ki neredeyse devirecektin,

demiş. Üçüncü raund başlamış. Bu kez kaşı açılmış, dudağı yarılmış, burnu kanıyor. Ringin ortasına serildi serilecek. Neyse ki, gong imdadına yetişmiş. Perişan bir şekilde, kesik kesik nefes alırken, antrenörü demiş ki;

– Aferin evlat, çok iyiydin. Hatta önceki raundlardan daha iyiydin. Çok iyi dövdün, perişan ettin adamı, bravo…

– Hocam, adamı çok iyi dövdüm, perişan ettim değil mi?

– Evet, evet, adamı perişan ettin…

– Hocam, madem ben adamı dövüp, perişan ediyorum… peki ama biri beni dövüyor, o kim?

BİZİ KİM DÖVÜYOR?

Yüksek akaryakıt fiyatıyla ilgili açıklamaları okuyoruz. Maliye Bakanı; TÜPRAŞ’a ve ithalatçılara, dağıtıcılara  ve bayilere indirim jesti beklediğini açıkladı. OPET Yönetim Kurulu Başkanı, “Sayısı 50’yi geçen  akaryakıt dağıtım şirketleri olarak aramızda öylesine

rekabet var ki neredeyse birbirimizin gözünü  oyacağız” diyerek, dağıtım fiyatlarının makul olduğunu  belirtti.

TÜPRAŞ ise dün kendi fiyatlarında yüzde 2 oranında  indirim yaptığını açıkladı.

Bu indirime bağlı olarak fiyatlar biraz geriledi.

Şimdi dönüp bakıyoruz. Olayın taraflarından hepsi de “Biz haklıyız. Akaryakıt fiyatları bizden dolayı yükselmiyor” diye açıklama yapıyorlar.

Peki… fıkrada olduğu gibi ondan değil bundan değil, o zaman bu fiyatlar niye yükseliyor, bizi kim dövüyor?

SAPLA SAMAN

Olayın TÜPRAŞ, ithalatçı, dağıtıcı ve bayiler boyutu da kuşkusuz önemli.

Ancak, olaya pompa fiyatındaki oranı yönüyle baktığımızda; rafineri çıkış fiyatı yüzde 25’ini, nakliye yüzde 0,3’ünü, dağıtım şirketi kârı yüzde 4,8’ini, bayi kârı yüzde 4,8’ini oluşturuyor. Fiyatın yüzde 65’ini ise vergiler oluşturuyor.

İşte bu noktada, sapla saman karıştırılıyor. Bazıları ağaçlarla uğraşırken ormanı görmüyorlar.

Akaryakıt fiyatının yüksek oluşunun ana nedeni, “dünya rekoru” olan insafsız vergiler. TÜPRAŞ ve dağıtıcıların yapacağı 3-5 ya da 10 kuruşluk indirimden öte vergilerin indirilmesi gerekiyor.

VERGİLER ARTIYOR

Tablodan da fark edildiği gibi son üç yıldır, akaryakıttan alınan vergilerin, toplam vergi gelirlerine oranı sürekli artıyor.

Beyanname veren milyonlarca gelir vergisi mükellefi, Türkiye’de toplanan vergilerin yüzde 2’sini öderken, içlerinde bankaların ve dev şirketlerin de olduğu 600 bin civarında şirket, toplanan vergilerin yüzde 11’ini öderken, akaryakıttan alınan vergiler, toplam vergilerin yüzde 20’sini oluşturuyor.

Akaryakıt ucuzlayacaksa, bunun yolu vergileri indirmektir…