Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde Yüklenicinin Temerrüdü

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Erol TÜRK*

Yaklaşım / Nisan 2022 / Sayı: 352

I- GİRİŞ

Temerrüt borcu ifada gecikmedir. Yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.

II- YASAL DÜZENLEME

Borçlar Yasası’nda açıkça düzenlenmemiş olsa da yüklenicinin borçlarından biri eseri meydana getirerek teslim etme borcudur. Yüklenici için eseri meydana getirmenin yanında eseri eksiksiz olarak teslim etme borcu da eser sözleşmesinin esaslı unsurlarındandır Teslim borcunun zamanını taraflar sözleşmede serbestçe kararlaştırabilirler. Şayet aralarında kararlaştırmamışlarsa B.K. Md. 90 uygulanır. Söz konusu madde gereğince “İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur”. Ancak burada sözleşmenin kurulması ile birlikte yüklenicinin teslim borcunun muaccel hale gelmesi sözleşmenin niteliğine uygun düşmeyeceğinden yükleniciye eseri meydana getirmesi ve teslim etmesi için makul süre tanınmalıdır. Yüklenici eğer eseri teslim borcunu zamanında ifa etmezse belirli şartların gerçekleşmesi ile temerrüde düşer.

Bu durum yüklenicinin inşaatı tamamlamaması veya tamamlamış olmasına rağmen henüz ifa etmemiş olması hallerinde karşımıza çıkar. Borçlar Yasası’nda eser sözleşmesinin düzenlendiği bölümde temerrüde ilişkin koşullar özel olarak düzenlenmemiştir. Bu konuda Borçlar Yasası Md.117-125 arasında düzenlenmiş olan genel hükümler uygulama alanı bulur(1).

III- YÜKLENİCİNİN BORÇLARI

Yüklenici, yapılan sözleşme gereğince üstlendiği inşaatı arsa sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır.

Yüklenici, üstlendiği inşaatı doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, inşaatın yapılıp bitirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir. Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, inşaat için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.01.2020 tarihli kararı:

1975 tarihli Deprem Yönetmeliği’nin yürürlükte olduğu sırada bu yönetmelik hükümleri çerçevesinde inşa edilen binada, yüklenicinin yapım ve teslimden sonra meydana gelen gelişmeleri bilmesi ve öngörmesi kendisinden beklenemeyeceğinden, sonradan yürürlüğe girip yüklenicinin sorumluluklarını arttıran aleyhe hükümlerin de yüklenicilere uygulanamayacağı açıktır. Bu nedenle yüklenicinin sorumluluğu ve özen borcu, binanın yapımı ve teslimi sırasında yürürlükte bulunan 1975 yılı Deprem Yönetmeliği hükümlerine göre değerlendirilmedir. Ne var ki dosya kapsamında bu yönde bir değerlendirme yapılmamış, eksik araştırma ve inceleme ile oluşturulan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece yapılması gereken iş; bilirkişi ya da bilirkişiler kurulu aracılığıyla yerinde yeniden keşif yapılarak hüküm kurmaya ve denetime elverişli olacak şekilde rapor almaktır. Dava konusu, davalı yüklenici tarafından yapılan binada zararın bulunup bulunmadığı, zarar var ise; zararın kaynağı ve niteliği ile bu zarardan binanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre davalı yüklenicinin sorumlu olup olmadığı hususu tespit edilerek, ortaya çıkan sonuca göre karar vermekten ibarettir(2).

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 11.02.2019 tarihli kararı:

Görüntülenme Sayısı