Yazar: Cansu ÜNLÜ*
I-
GİRİŞ
“TMS
19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar”
Standardı (Standart) 01.01.2013 tarihinden sonra başlayan hesap dönemlerinde
uygulanmak üzere 15.01.2019 tarih ve 30656 sayılı Resmi Gazete’de (mükerrer) yeniden
yayımlanmıştır.
Standart,
çalışanlara sağlanan faydaların muhasebeleştirilmesine ve açıklanmasına ilişkin
hususları belirlemektedir. Standart kapsamında çalışanlara sağlanan faydalar;
çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar, iş ilişkisi sonrasında sağlanan
faydalar, çalışanlara sağlanan uzun vadeli faydalar ve iş ilişkisinin sona erdirilmesinden
dolayı sağlanan faydalardan oluşmaktadır.
Bu
çalışmada çalışanlara iş ilişkisi sonrasında sağlanan faydaların neler olduğu
açıklanarak, söz konusu faydalar ayrıntılı bir şekilde incelenecektir.
II- İŞ İLİŞKİSİ SONRASINDA SAĞLANAN
FAYDALAR
İşten ayrılma sonrası sağlanan
faydalar da denilen bu tür faydalar, iş ilişkisinin sona ermesinden sonra
ödenebilir hale gelen (iş ilişkisinin sona erdirilmesinden dolayı sağlanan
faydalar ve çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar dışındaki) çalışanlara
sağlanan faydalardır. İşten ayrılma sonrası sağlanacak emeklilik maaşı, sağlık
ve konut yardımı gibi faydalar en iyi örneklerdir(1). Bu faydalar; emeklilik
ikramiyesi ve emeklilik maaşı gibi emeklilik faydaları ile çalışma dönemi
ardından sağlanan sağlık yardımı ve hayat sigortası gibi faydaları içerir.
İş ilişkisi sonrasında sağlanan faydalar; iş sözleşmesinin tamamlanmasının ardından, işten çıkarma tazminatı haricinde ödenebilir duruma gelen faydalardır. Bu tür faydaların en önemli özelliği, iş ilişkisi bittikten sonra (Bu durum çalışanın SGK’dan emekli olması zorunluluğunu barındırmaz.) ödenmesi ve tek seferlik ödeme olabileceği gibi (kıdem tazminatı ödemesi örnek verilebilir) dönemler halinde de ödenebiliyor olmasıdır(2).
İş ilişkisi sonrasında fayda sağlayan
planlar; planın temel koşul ve ilkelerine göre belirlenen ekonomik içeriği
dikkate alınarak tanımlanmış katkı planları veya tanımlanmış fayda planları
olarak sınıflandırılır.
A-
TANIMLANMIŞ KATKI PLANLARI
İşletmeler, çalışan kişilere gelecekte yapılacak
ödemeleri devletin kurduğu ya da işverenlerin kurduğu bir kuruma aktarmakta ve
böylelikle doğabilecek olası bütün risklerden de kaçınabilmektedir. Tanımlanmış
katkı planlarında çalışan kişiler, belli bir süre prime tabii tutularak
emeklilik maaşlarını hak etmektedir. Sorumluluğun tamamının üçüncü tarafa
yansıtılmış olmasından dolayı da bilançoda bununla ilgili herhangi bir kalem
bulunmamaktadır. Burada işletmelerin yükümlülüğü varlığa fayda sağlamayı
üstlendiği tutar ile sınırlı tutulmaktadır. Aktüeryal risk ve yatırım riski
çalışan kişilerin yükümlülüğündedir. İşletme dışında bulunan organlara ödenecek
tutarlar ödendiğinde ya da borçlanıldığında gelir tablosuna yansıtılmaktadır(3).
İşletmenin yükümlülük tutarının, fona yatırmayı taahhüt
ettiği miktar ile sınırlı olmadığı durumlara, aşağıdakiler nedeniyle hukuki
veya zımni kabulden doğan bir yükümlülüğünün bulunduğu durumlar örnek olarak
gösterilebilir:
(a)
Sadece katkı tutarlarına bağlı olmayan ve varlıkların plan fayda formülündeki
faydaları karşılamada yetersiz olması durumunda, işletmenin ilave katkılar
sağlamasını gerektiren bir plan fayda formülü bulunması,