Gelir Aylıklarda Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler

[responsivevoice_button voice="Turkish Male" buttontext="Makaleyi Sesli Dinle"]

Yazar: Cemil UZUN*

Yaklaşım / Ocak 2022 / Sayı: 349

I- GİRİŞ

Kurum tarafından sigortalı veya hak sahiplerine yardım sağlanması için sigortalı veya hak sahibinin yazlı talepte bulunması gerekmektedir. Belli sürede talep edilmeyen hak ve yardımlar ya düşmekte ya da belli kısmı kaybolmaktadır. Bu yazımızda gelir ve aylıklarda zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri örneklerle birlikte inceleyeceğiz.

II- ZAMANAŞIMI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

Hak düşürücü süre ile zamanaşımı uygulaması, 5510 sayılı Kanun’un 97. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 118. maddesinde düzenlenmiş olup, hak düşürücü süre, yasa ile belirlenen süre içinde kullanılmayan bir hakkın bir daha kullanılmayacak duruma gelmesini, zamanaşımı ise Yasanın belirlediği koşullarda bir sürenin geçmesi ile bir hakkın kazanılmasını, kaybedilmesini veya bir yükümlülükten kurtulmayı sağlayan süreyi ifade etmektedir.

Kanunla hak düşürücü süre ve zamanaşımı uygulamasında mülga Kanun uygulamalarına göre değişiklikler yapılmış, bazı hükümler yürürlükten kaldırılmış ve yeni düzenlemeler getirilmiştir. 506 sayılı Kanun’da zamanaşımı ve hak düşürücü süre mülga 99, Kanun’da ise 97. maddede düzenlenmiştir.

506 sayılı Kanun’un Kanunla mülga 99. maddesinde; “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıkların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlayacağı, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından kazanılan diğer haklar ile hastalık ve analık sigortalarından doğan hakların, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse düşeceği, geçici iş göremezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını beş yıl içinde almayanların, söz konusu ödenek, gelir veya aylıklarının ödenmeyeceği,” Kanun’un 97. maddesinde ise; “Bu Kanun’da aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullük ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmının zamanaşımına uğrayacağı, kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler hakkında, bu hükümlerin uygulanmayacağı, kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer hakların, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşeceği”, hüküm altına alınmıştır.

A- ZAMANAŞIMI UYGULAMASI

1- Gelir ve Aylık Bağlama İşlemlerinde Zamanaşımı Uygulaması

Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğramaktadır. Zamanaşımına uğrayan sürenin tespitinde; sigortalı ve hak sahiplerinin talep tarihlerinden geriye doğru gidilerek 5 yıla kadarki bölümü ödenmekte ancak, 5 yılı aşan süreye ilişkin gelir ve aylıklar zamanaşımına uğradığından ödenmemektedir.

İş kazaları ve meslek hastalıkları sigortası yönünden zamanaşımı uygulamasında, 506 sayılı Kanun’un mülga 99. maddesinde “hakkı doğuran olay tarihi”, Kanun’un 97. maddesinde de “hakkın kazanıldığı tarihten itibaren” 5 yıllık süre için belirleme yapılmış olup, her iki Kanuna göre yapılacak zamanaşımı tespitlerinde sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıç tarihi esas alınmaktadır.

Görüntülenme Sayısı